aleyhine 17/05/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, satın alınan malın ayıplı çıkması nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 07.05.2015 gün ve 2014/7745 E. 2015/5834 K. sayılı ilamı ile davacının uğradığını iddia ettiği maddi zararları ile davalının eylemi arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığı, bu nedenle davacının maddi tazminat isteminin bütünüyle reddi gerekeceği, davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarının fazla olduğu, daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, davacının eşinden boşanmasına karar verilen mahkeme ilamı ile eşinin kendisine 8.000,00 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildiği gözetilerek eldeki davada hüküm altına alınan tazminat tutarının boşanma davasında hüküm altına alınan tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ödetilmesi gerektiği şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir....
Davacının ayrıca manevi tazminat talebi de mevcuttur. Manevi tazminat konusunda belirtmek gerekir ki; Anayasanın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın "Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği" başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu aracın ayıplı mal olarak kabul edilmesi gerektiği, yargılama sırasında mevcut ayıbın giderilmiş olmasının davacı alıcının seçimlik haklarını kullanmasını engellemeyeceği, davacı alıcının seçimlik haklarından ayıplı malın misli ile değiştirilmesi talebinin ve araç dönüştürme dizayn masrafları ile trafik cezaları ile otopark ücreti taleplerinin yerinde olduğu, ancak fazlaya ilişkin maddi zarar kalemlerinin kanıtlanamadığı, manevi zarar koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçeleri ile dava konusu aracın davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, değişim sırasında davacıda bulunan aracın davalılara teslimine, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.107,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin ve davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş. vekili ile davalı ... Otomotiv San. ve Tic....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İftira iddiasına dayalı maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılan davada HMK’nın 389. ve devamı maddeleri gereğince davalının menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulması talebi yönünden koşulların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, iftira iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemli açılan davada, davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, 31/05/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....
KARAR Davacı, davalılardan ...e ait olan 2000 ... aracı, galerici davalı ...’un sahibinden.com sitesinde yayımlanan satılık ilanında “aracın tüm bakımları yapılmıştır” açıklamasına ve davalı ekspertiz uzmanı ve şirket sahibi..n verdiği ekspertiz raporuna itimat ederek 15.09.2013 tarihinde araç alım-satım sözleşmesi ile galerici davalı ... ve davalı ... vekilinden satın aldığını, sonrasında 17.09.2013 tarihinde noterde davalı ...’den devraldığını, ne var ki dört gün sonra 21.09.2013 tarihinde seyir halinde iken aracın motor arızasından dolayı yol ortasında kaldığını ve bir daha çalışmadığını, alınan aracın gizli ayıplı ve verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malın ücreti (davacının araç bedeli iadesi ve satış masrafı talebi) 27.518,91 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisinin özel kullanımı için, davalıdan ..marka 2.el araç satın alındığını, daha sonra aracın kaydına ... ve İstanbul ... Cumhuriyet Başsavcılıklarının vergi kaçakçılığına ilişkin soruşturma dosyalarından iki ayrı ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, açılan kamu davasında aracın müsaderesinin istendiğini ileri sürerek, satın alınan araç hukuken ayıplı olduğu için sözleşmeden dönme hakkı kullanılmak sureti ile aracın davalıya iadesine, satış bedelinin ve 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret ve Bakırköy Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın 5846 sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanununda düzenlenen hukuki ilişkiden doğan maddi ve manevi tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın distribütör ile bayii arasında haksız rekabet iddiasına dayalı bulunması ve davacının hiç bir tescilli sınai mülkiyet hakkına dayanmaması nedenleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı bedel iadesi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacının 30.10.2014 tarihinde 47.600,00 TL fatura bedeli karşılığı davalı şirketten Fiat/Doblo marka araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisine satılan aracın (0) sıfır kilometre olması gerekirken aslında ikinci el kullanılmış bir araç satıldığını belirterek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte manevi tazminat istekli eldeki davayı ikame etmiştir. Aldırılan 25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan aracın 69 km kullanım mesafesinde ikinci el olduğu belirlemesi yapılarak, satış tarihi itibariyle 9.250,00 TL aracın değerine etki ettiği belirlenmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Dava; davacının, davalı hastanede, davalı doktor tarafından yapılan diş tedavisinin ayıplı olduğu iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....