Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 30.07.2010 tarihli ara kararı oluşturularak; bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılabilmesi için üç kişilik bilirkişi kurulu ücreti olarak toplam 450,00 TL ücret takdiri ile davacı tarafça 20 gün içerisinde mahkeme veznesine depo edilmesine, belirtilen süre içerisinde depo ettirilmemesi halinde bilirkişi raporu delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş ve ara kararı gereğinin yerine getirilmemiş olması sebebiyle de davanın davacı tarafça ispat olunamadığı gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Bilirkişi incelemesine ilişkin ara kararının oluşturulduğu ve dava hakkında hüküm verildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK'nın 163. maddesi hükmü gereğince, kesin süreden sözedilebilmesi için ara kararında taraflarca yapılması gereken işler, ayrıntılı bir şekilde belirlendikten sonra, ara kararının yerine getirilmemesi durumunda ne gibi işler yapılacağının da taraflara usulünce duyurulması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dairemizin 03/10/2017 tarih ve 2016/19872 Esas-2017/11846 Karar sayılı ilamı ile ... 19. İcra Müdürlüğü'nün 2015/17080 Esas sayılı takip dosyası aslının (tüm haciz ihbarnameleri ve tebliğlerinin de eklenerek) birlikte gönderilmesi istenildiği halde Dairemizin bu kararının yerine getirilmediği görülmektedir. Dairemiz kararının yerine getirilmemesi sorumluluk doğurabileceği gibi işin uzamasına da neden olduğundan ... 19....

      Dairemiz kararının bu kez de yerine getirilmemesi halinde yasal işlem yapılacağı gözetilerek, anılan takip dosyasının aslının ihale tutanaklarıyla birlikte en kısa sürede gönderilmesi için dosyanın yeniden mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 32,50 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine 17.3.2016 gününde oybirliğiyle verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 22.11.2016 tarih ve 2016/18105 E. - 2016/24035 K. sayılı ilamıyla takibe dayanak çekin aslının ya da ön ve arka yüzünü gösterir şekilde okunaklı ve onaylı suretinin gönderilmesi istendiği halde bu hususun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dairemiz kararının gereğinin yerine getirilmemesi, işin sonuçlanmasını geciktirdiği gibi, sorumluluk da doğurabileceğinden, en kısa sürede, takibe dayanak çek aslının ya da ön ve arka yüzünü gösterir şekilde okunaklı ve onaylı örneğinin temin edilerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yeniden mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Dairemiz'in 16.10.2014 tarihli geri çevirme kararı ile tebliğ tarihinin posta idaresinden sorularak tespiti istenmiş olup, mahkeme katibince ... veri tabanından alınan sorgulama çıktısı alınmak suretiyle dosyanın iade edildiği anlaşılmıştır. ... Müdürlüğü'ne yazı yazılarak mahkemenin davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin 02.06.2014 tarihli ek kararının davalı vekiline tebliği tarihinin sorulması, tebliğe ilişkin dayanak belgelerin istenmesi için dosyanın yerel mahkemesine 2. kez geri çevrilmesi gerekmiştir. Geri çevirme kararının gereklerinin yerine getirilmemesi, dosyanın sürümcemede kalmasına ve adaletin gecikmesine neden olduğundan, bu kez geri çevirme gereklerinin yerine getirilmesi hususunda daha dikkatli ve itinalı davranılması, aksi halin sorumluluk doğuracağının bilinmesi gerekir....

              Hukuk Genel Kurulu’nda ki görüşmeler sırasında bazı üyeler, taşınmazın teslimindeki gecikme nedeniyle davalı idarenin taksit ödemelerini ve dönemsel artışları durdurduğu, bu durum gözetilerek BK.nun 44.maddesi gereğince davacı lehine verilecek tazminat miktarından bir miktar hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini savunmuş iseler de, davalı idarenin kendi kusuru nedeniyle taşınmazın geç tesliminden dolayı, tazminat miktarında indirim isteyemeyeceğini, bir kısım üyelerce de mahkeme kararının onanması gerektiğini ileri sürmüş iseler de, bu görüşler Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede, taşınmazın 16 ay içerisinde teslim edileceği belirtildiğinden, bu sürenin dolmasıyla, davalı borcunu yerine getirmekte direndiği ve bu olgunun hukuksal sonuçlar doğurduğu (BK m.101/1) gözetildiğinde, davacı BK.nun 106/1 maddesi uyarınca, davalıya mehil vermeden dava açabilir....

                Anılan Yasanın 28.maddesinde, İdare Mahkemesi kararlarının uygulanmamasından dolayı açılacak maddi veya manevi tazminat davalarından önce ilgili idareye başvurmak gerektiği yolunda bir düzenlemeye yer verilmemiş olmakla, davacının naklen atanmasına ilişkin işlemin yürütülmesinin durdurulması kararının yerine getirilmemesi nedeniyle manevi tazminat ödenmesi için açılan davanın 13.madde kapsamında değerlendirilmesi olanağı bulunmamakla, dava dilekçesinin davalı idarelere tevdii yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü: Dava, Davacının, … A.Ş....

                  III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI “1-Davalının % 80 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 45.792,94 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı isteyebileceği alacığın 3.840,14 ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 19.137,99 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 5.000,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 1.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 5.000,00 TL'nin sarf tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” dair hüküm kurulmuştur....

                    Belediye Başkanı olarak görev yapması nedeniyle yargı kararının zamanında uygulanmamasından sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28/4 maddesinde "Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davacı herhangi bir idari işlemin iptali için İdari Yargıda dava açarak verilen kararı uygulatmaya çalışmış değildir. Yani davacı hakkında verilmiş bir yargı kararı bulunmamaktadır. Davaya konu edilen olayda; ... Belediye Başkanı'nın İşkur'un yazısının gereğini yerine getirmediği bu nedenle görevini yerine getirmediği ileri sürülmüş, davalı memurun görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu