"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava,bayilik sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile vade farkından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 25.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya elektronik malzeme sattığını, davalının 31.665 TL cari hesap borcunu ödemediği gibi 18.788,05 TL vade farkından kaynaklanan borcunu ödemediğini ileri sürerek toplam 50.453,05 TL.nin 30.10.2009 ihtarname tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davalıya cari hesaptan ve vade farkından kaynaklanan borcunun bulunmadığını, taraflar arasında vade farkı uygulanacağına ilişkin herhangi bir sözleşme veya teamül bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dava, vade farkından ... alacağın tahsiline ilişkindir. 27.....2003 tarih, 2001/1 Esas, 2003/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca vade farkı istenebilmesi için, taraflar arasında bu konuda sözleşme bulunması veya yanlar arasında vade farkı ödeneceğine dair ticari teamülün (mevcut uygulamanın) oluşması gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7/3. maddesinde vade farkı konusunda bir hüküm bulunmaktadır. Buna göre davacı vade farkı isteyebilirse de, talep edebileceği vade farkının belirlenmesi yönünden alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli görülmemiştir. Bu durumda mahkemece iddia, savunma çerçevesinde yeni bir bilirkişiden yeterli incelemeyi içerir, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, uygun sonuç dairesinde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Mahkemece verilen 28.12.2010 tarihli kararda, davacının karşılıksız çekten kaynaklanan 8.903,85 TL, protestolu senetlerden kaynaklanan 23.526,67 TL ve vade farkından kaynaklanan 24.098,37 TL olmak üzere toplam 56.528,89 TL alacağının kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2011/10578E 2011/14010K sayılı ve 15.11.2011 tarihli kararıyla davalı vekilinin vade farkına yönelik temyiz istemi kabul edilerek, bu yönde araştırma bozması yapılmış, karşılıksız çek ve protestolu senetlere yönelik temyizi ise reddedilmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili , müvekkili firma ile davalı firma arasında "İkinci El Kalıp Alım Satım Sözleşmesi" akdedildiğini, bu kapsamda müvekkili firma tarafından sözleşme ediminin eksiksiz yerine getirilerek, sözleşme konusu malların davalıya teslim edildiğini, fatura bedelinin bir kısmının tahsil edildiğini; ancak cari hesaptan kaynaklanan 9.617,64 TL bakiye alacağın davalı tarafından müvekkiline ödenmemiş olduğunu, vade farkı için müvekkili firma tarafından 30/10/2019 tarihli, 39.250,00 TL bedelli "factoring vade farkı yansıtma faturası" düzenlenerek davalı firmaya gönderildiğini, ancak davalı tarafından vade farkından kaynaklanan fatura bedelinin müvekkili firmaya ödenmemiş olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; cari hesaptan kaynaklanan 900,00 TL bakiye alacak ile vade farkı faturasından kaynaklanan 100,00 TL alacak olmak üzere toplam 1.000,00 TL alacağın, temerrüt tarihi olan 16.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari...
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vade farkından kaynaklanan Uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... .... ... Dairesine gönderilmesine, ....04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/545 Esas KARAR NO : 2022/797 DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/08/2022 KARAR TARİHİ : 29/12/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Arsa maliklerine ait ....Parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapılması için yüklenici müteahhitler olan davalı şirket ve müvekkili arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin tarafların payları ve kar-zararın bölüşülmesi, hakedişler kısmında raporların düzenlenme süresi ve şeklinin düzenlendiğini, ayrıca diğerinden fazla harcama yapan ortağa yapmış olduğu fazla harcama tutarının %20 si kadar az harcama yapan ortak tarafından yıllık vade farkı verileceği, ortaklar gerek bağımsız bölüm satışlarından gerekse iş bitip hasılat paylaşırken yapılan harcamaya katlanılan maliyete göre satıştan ya da daire paylaşımından yüzde...
Vade farkı alacağının doğumu yönünden faturaya itiraz edilmemesi hukuksal bir sonuç doğurmaz ve vade farkı istenebilir. Taraflar arasındaki yazılı sözleşme de vade farkının ödeneceği konusunda bir kayıt olmamasına rağmen gönderilen vade farkı faturasına itiraz edilmemesi, yazılı sözleşmenin asli unsurlarından olan semenin tek taraflı irade beyanı ile değiştirilmesi anlamına geldiğinden, bu durumun benimsenmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla da vade farkı istenmez. Taraflar arasındaki yazılı sözleşmede vade farkının ödeneceği konusunda bir kayıt olmamasına rağmen vade farkına ödeneceğine ilişkin ticari teamülün ( uygulamanın) olması halinde, vade farkı isteğine ilişkin faturanın karşı tarafa tebliğine rağmen bu faturaya itiraz edilmemiş olması halinde vade farkı istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, bayilik sözleşmesi gereğince vade farkından kaynaklanan cari hesap alacağı nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 09/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vade farkına ilişkin fatura yönünden ise vade farkı istenebilmesi için yanlar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya sözleşme olmasa bile taraflar arasında vade farkı ile ilgili olarak teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir. Ancak düzenlenen vade farkı faturasının davalının ticari defterlerine kaydedilmesi halinde defterleri aleyhine delil teşkil edeceğinden vade farkına ilişkin faturanın böyle bir durum tespiti halinde davalı yanca kabul edilmiş sayılacağı da gözetilmelidir. Dolayısıyla vade farkı alacağı yönünden mahkemece belirtilen bu ilkelere göre inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde yeterince durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....