Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.02.2022 tarihli ve 2022/95 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE 6100 sayılı HMK.nın 355....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle açılmış manevi tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacıların ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan incelemede; İhtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir; İhtiyati haciz şartları: Madde 257 – "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalı tarafça ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz sonucunda mahkemece verilen ara kararda manevi tazminat yönünden itirazın kısmen kabulüne ilişkin kısmın hatalı olduğunu beyanla, itirazın kısmen kabulüne ilişkin kısmın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili İstinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davacı yanın ihtiyati haciz talebine ilişkin verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin 14.06.2022 tarihli ara kararına yaptıkları itirazın kısmen kabulüne dair 07.07.2022 tarihli ara karar ile İzmir İli, Foça İlçesi 319 ada 6 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 50.000,00- TL ile sınırlı olmak üzere ve teminatsız olarak konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına davacı yanın ihtiyati haciz taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf başvurusunun bu yönüyle reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 18.07.2024 tarihli ara kararda "...gösterilen dava değerinin toplam 15.200 TL olduğu ve bu rakamın asgari ücretin dahi altında kalması itibariyle ihtiyati haciz kararına konu edilmesinin ihtiyati haciz müessesinin amacına aykırılık oluşturacağı gibi menfaatler dengesinin ihlal edileceği değerlendirilmekle..." şeklinde gerekçe ile ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair karar verilmiş ve anılan karar 24.07.2024 tarihinde taraflara tebliğ edilmiş olduğunu, gelinen aşamada dava dosyası kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi şartları mevcut iken yukarıda yer verilen gerekçe ile taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemece fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ikame edilen maddi ve manevi tazminat davasının değerinin asgari ücret tutarının altında kalmasının ihtiyati haciz talebinin reddine dayanak oluşturması ihtiyati haciz müessesesinin...
Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin incelenmesi gerekir. Mahkemece, davanın niteliği ve yakın ispat koşulunun gerçekleştiği gözetilerek "tedbirde orantılılık" ilkesine uygun biçimde davacının ihtiyati haciz isteminin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla, davacının istinaf başvurusu yerindedir. Buna göre, mahkemece ihtiyati haciz isteminin hangi taşınır ve taşınmaz veya hak ve alacaklara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra, davacının tazminat talebi ile orantılı ve borçlunun ekonomik ve ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati haciz karar verilmesi gerekmektedir....
Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür" şeklindedir....
Diğer bir anlatımla dava konusu olmayan mal yada hak üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Somut olayda tensip ara kararı ile üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilen 34 XX 519 plaka sayılı aracın mülkiyeti dava konusu bulunmamaktadır. Bu nedenle araç üzerine ihtiyati tedbir konulamayacaktır. Davacının isteminin ihtiyati haciz olarak kabulü halinde ise ; davacı geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak manevi tazminat isteminde bulunmaktadır....
Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....