Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla somut olayda tek eylemden hem maddi zarar hem de manevi zarar doğmaktadır. b) Site yöteminin sorumlu olacağı ve müteselsilen güvenlik şirketinin de sorumlu olacağı konusunda uygulamada "ittifak" söz konusudur. c) Sorun davalıların sorumluluk alanında kalan maddi ve manevi tazminat taleplerinden sadece maddi tazminat kısmının kat mülkiyeti hukuku kapsamında kaldığı, dolayısıyla sulh hukuk mahkemelerinin sadece maddi tazminat taleplerini inceleyebileceği ve ancak manevi tazminat talebinin MK'nın 24, BK'nın 58. maddeleri kapsamında olmakla sadece ve doğrudan Asliye Hukuk Mahkemesinde incelenebileceği yönündeki bazı Yargıtay Daire uygulamaları ve çoğunluk görüşüdür. Kuşkusuz bu yaklaşım aşağıdaki nedenlerle tercih edilmemelidir. 1) Öncelikle 634 sayılı Kanunun Ek 1. maddesine göre, bu Kanundan doğan bütün uyuşmazlıklar tartışmasız biçimde ve talebin maddi/manevi tazminat olmasına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür....

    Ancak, olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, davacının duyduğu elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, 26.6.1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine ve hak ve nesafet kurallarına göre davacı küçük ...yararına 15.000YTL manevi tazminat yerine 25.000YTL manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine; "1-Davacı ... için 31.547.31YTL maddi, 35.000.00YTL manevi, davacı ... için 15.000....

      Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat talebi yönünden, davalı ... ve ... aleyhine açılan davanın şirketin sorumluluğunun ortakların sorumluluğunun önüne geçtiği gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile davacı .... için 31.298,66 TL ve davacı ... için 12.750,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ...,.... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine; manevi tazminat talebi yönünden davalı ... ve ... ile davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı eş ve çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00'er TL den toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı... ve ...'...

        SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine, "1-Asıl davada davacının karşılanmayan maddi zararı bulunmadığı anlaşılmakla maddi tazminat talebinin REDDİNE, 2-Birleşen dosyada manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile, 12.000,00 TL manevi tazminatın 31.01.2002 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine, 3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 17,15 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4,96 TL harcın mahsubu ile kalan 12,19 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Manevi tazminat davasında alınması gereken 712,80 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 47,25 TL harcın mahsubu ile kalan 665,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından manevi tazminat davasında peşin yatırılan 14,00 TL başvuru ve 47,25TL nispi karar ve ilam harcından oluşan toplam 61,25 TL harcın davalıdan...

          Mahkemece, davacılar anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin reddine, davacılar eş ve çocukların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarlarına olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamından, yargılamaya konu iş kazası olayının meydana gelmesinde davacılar murisinin %35 oranında müterafik kusuru bulunduğu, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulurken faiz hususunun sükutla geçildiği, ıslah dilekçesinde ise sadece maddi tazminat tutarları açısından faiz talep edildiği anlaşılmaktadır. 3-Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür....

            İcra Müdürlüğünün 2020/7069 esas sayılı takip dosyasındaki maddi ve manevi tazminat alacağının üzerine haciz konulduğu, hüküm altına alınan ve haczedilen alacağın maddi ve manevi tazminat alacağı olduğu , somut olay birlikte değerlendirildiğinde: davacının maddi tazminat alacağı haczedilemeyeceğinden bu alacak kalemi üzerine konulan haczin kaldırılmasına, manevi tazminatın haczine engel bir durum söz konusu olmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat ve kasten yaralama sonucu vücutta kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanma eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının maddi zararı sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat yönünden ise bozma öncesi kurulan hükmün manevi tazminat yönünden temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bahisle manevi tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminata ilişkin olarak kurulan hükmünde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının maddi tazminat talebinin reddi, yargılamam sırasında ortaya çıkan katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığı halde, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                -Davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik karar düzeltme sebeplerine gelince; daha önceki bozma ilamımızda maddi tazminata yönelik olarak eksik inceleme gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de manevi tazminat yönünden davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmediği anlaşılmıştır. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup mahkemece, davalının yapmış olduğu hafriyat çalışması nedeniyle davacıların maliki olduğu dükkanın zarar gördüğü iddiasına dayalı manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Malvarlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez. Malvarlığına yönelik eylemler de şüphesiz kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir ise de kişisel hakkı ihlal eden eylem niteliğinde kabul edilemez....

                  -TL manevi tazminata karar verilmesi gerektiği açıktır. 3-Öte yandan, davacının maddi ve manevi tazminat isteği bulunduğu gözetilmeden, ayrı ayrı dava konusu yapılabilecek tazminat isteklerinin aynı dosyada sonuçlanması halinde de, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmetmek gerekirken, avukatlık ücretinin toplam tazminat miktarı üzerinden hesaplanıp hükmolunması da yerinde değildir. Ayrıca, 13.12.2006 tarih ve 26375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinde öngörülen manevi tazminatın kısmen reddi durumunda, karşı taraf yararına hükmedilecek avukatlık ücretinin davacı lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği hükmü dikkate alınmaksızın, manevi tazminatın ret edilen kısmı için, toplam (maddi ve manevi) tazminat miktarı üzerinden hesaplanan avukatlık ücreti kadar davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu