ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/422 KARAR NO : 2024/415 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/06/2023 KARAR TARİHİ : 16/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı -----. tarafından ---- poliçe numarası ile sigortalanmış olan----- ait -----plakalı aracın 25.112021 tarihinde müvekkile ait ----- plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin aracında oluşan hasar onarım bedeli 24.437,33 TL olduğu, bu kaza müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, davalı kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen hasar onarım bedelimi ve değer kaybını ödemediğini, izah edilen nedenlerle belirsiz alacak davası niteliğindeki iş bu davanın belirgin hale gelmesini müteakip artırım hakları saklı kalmak kaydı ile, hasar onarım alacaklarının şimdilik 100 TL’sinin ve değer kaybı alacaklarının...
Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan hayvan ölümü nedeniyle, uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir. Kusursuz sorumlulukta ancak illiyet bağının kesildiği durumlarda sorumluluktan kurtulmak mümkündür. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinini ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur....
(TBK m.69) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu" dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Elektrik tesisleri de yapı eseri niteliğindedir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 5. maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda elektrik dağıtım şirketleri, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür. Şayet özel hat, olması gereken gibi tesis edilmemişse bunu düzelttirmek; gerektiğinde elektriğini kesmek durumundadır....
Dava, TBK'nın 69. maddesi gereği kusursuz sorumluluktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. TBK'nın 69. maddesinde "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür." düzenlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Davalıların yapı sorumluluğunun, eser malikinin sorumluluk kapsamında olduğu anlaşıldığından 1. Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 12. maddesinde " Kusursuz sorumluluktan kaynaklanan davalar (TBK'nın 65 vd. maddeleri, TMK m. 369 vb.) sonucu verilen hüküm ve kararlar," düzenlenmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin görevine girmiş olduğu görülmüştür. ( Yargıtay 3....
nun 1007. maddesinden kaynaklanan sorumluluğuna dayalı tazminat isteği bakımından yapılan değerlendirmenin isabetli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Bilindiği üzere, eski Türk Kanunu Medenisi'nin 917. ve bu kuralı aynen benimseyen yeni Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinde, tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin birinci derecede ve objektif sorumluluğu bulunduğu esası kabul edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, anılan maddeler ile öngörülen sorumluluk kusursuz sorumluluk olup, tapu sicilinin tutulması görevi ile yükümlü bulunan memurun yaptığı yanlış işlem ve kayıtta kusursuz olması bile, Devleti sorumluluktan kurtarmaz. Tapuda yapılan işlem sonucu bir zararın oluşması, bu işlem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması Devletin sorumlu tutulması için yeterlidir....
Noterlik Kanunu’nun 162.maddesinde kusurdan söz edilmemiş olup, bu özel bir "kusursuz sorumluluk" türüdür. Bu sorumlulukta noterin çalıştırdığı kişilerin hatalı işlemlerinden de noter sorumludur. Sorumluluktan kurtulması için notere bir hukuki yol tanınmamıştır. Bu bakımdan 162.maddedeki düzenleme, ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk niteliğindedir. Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Buna göre noter, gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır....
Buradaki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluktur. Davalının yapının sahibi olarak BK. 58.maddesi anlamında yapı eseri maliki olduğu tartışmasızdır. Maddenin düzenleme biçimi itibariyle tehlike esasına dayalı kusursuz sorumluluk hali söz konusudur. Davalı kurum, gerek yapım ve gerekse bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlı sonuçlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın koşulu ise; zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş bulunmasıdır. Dosyada yeralan belgelerden; bahçedeki kerestelerin yakıldığı, rüzgarın etkisi ile büyüyen alevlerin evin ahşap çatı kısmına sirayet ederek yangının büyüdüğü, kereste yığınının davalıya ait binanın bahçe kısmında istiflenmiş olduğu, davalıya ait taşınmazın sokakta yaşayan kişiler tarafından kullanıldığı, davalıya ait evin boş durduğu, kimsenin ilgilenmediği, eve gelip giden güvensiz kişiler olduğu gerekçesi ile ......
İşletme sahibi veya işleten, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. İşletme sahibi veya işletenin meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesi için kusuru aranmaz. Ancak, aynı zamanda sorumlu kişinin zararın doğumunda kusuru varsa, bu kusur munzam (ek) kusur olarak gözönünde tutulur. Munzam kusur halinde, kusursuz sorumlu kişi illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı gibi tazminat miktarının takdirinde bu kusur gözönünde tutulabilecektir....
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Mahkemece, desteğin ve kazaya karışan karşı aracın sürücüsünün kusur durumlarına ilişkin her hangi bir inceleme veya tespite yer verilmemiştir....
Bu yönü itibariyle ağırlaştırılmış özen yükümlülüğünün ihlâlinden kaynaklanan sorumluluk olduğu sonucuna varılmaktadır. Noter özene ilişkin genel kurtuluş kanıtı getirebilir. Noterlik Kanunu'nun 162. maddesinde kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmamıştır. Noter gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ancak gerekli özeni göstermiş olsa bile, zararın doğmasına engel olamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Bu husus nedensellik bağının kesilmesidir. Bunun ispatı da davalı notere aittir. Doktrinde; ağırlıklı görüş maddedeki bu düzenlemenin noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu hatta ağırlaştırılmış, başka bir ifadeyle ağırlaştırılmış özen sorumluluğu olduğu şeklindedir. Yargıtay uygulamasında da; noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu genel bir ilke ve prensip olarak benimsenmiştir. Ancak, bu sorumluluktan mutlak kusursuz sorumluluk olarak benimsendiği sonucu da çıkarılmamalıdır....