Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun yanında kaçınılmazlık öngörülemeyen ve önlenmesi mümkün olmayan bir neticeyi tanımlasa bile bir zararlandırıcı olayın tamamiyle üçüncü kişi kusuruyla meydana gelmesi durumunda işverenin sorumluluğu bakımından artık illiyetin keseceği ve işverenin sorumlu olmayacağı hususu da tartışmasızdır.Aksine bir yorum işverenin kusursuz sorumluluğu neticesini doğurur ki böylesi bir durum işkazasından kaynaklanan tazminat davalarında sorumluluğun kusur sorumluluğuna dayandığına yönelik Dairemiz ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına uygun düşmez....

    Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olay veya olgu ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğunda, sorumluluk şartları gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahibi veya işletenleri, meydana gelen zararı gidermek zorundadır ( ..., Genel Hükümler, ) Kusursuz sorumluluğun en önemli türlerinden biri tehlike sorumluluğudur. Tehlike sorumluluğunda, sorumluluk şartları, sorumlu aleyhine ağırlaştırılmıştır. Burada bir işletmeye özgü (araç işleten gibi) tipik tehlikenin gerçekleşmesi ve zarar meydana gelmesi durumunda tazminat sorumluluğu doğar. Türk Hukukunda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 85. maddede yapılan düzenleme uyarınca, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan zararların tazmin edilmesinde tehlike sorumluluğu esası kabul edilmiştir....

      B., s. 264 vd.). 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Somut olayda davalı ... .'ye sigortalı davacılardan ....'...

        Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve 3.kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur." Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Buna göre noter, gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ancak, gerekli özeni göstermiş olsa bile, zararın doğmasına engel olamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Bu husus nedensellik bağının kesilmesidir. Bunun ispatı da davalı notere aittir....

        Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Buna göre noter, gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ancak gerekli özeni göstermiş olsa bile, zararın doğmasına engel olamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Bu husus nedensellik bağının kesilmesidir. Bunun ispatı da davalı notere aittir. Yargıtay uygulamasında da; noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu genel bir ilke ve prensip olarak benimsenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; sigortalıya ait iş yerini, davalıların malik oldukları iş hanının 4. katındaki iş yerinden kaynaklanan nedenlerden ötürü 04/12/2010 tarihinde su bastığını,ekspertiz incelemesinde sigortalı işyerinin 8.278,00 TL zararı olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen bu bedelin sigortalıya 31/12/2010 tarihinde ödendiğini, davalıların 3. şahısların fiilini gerekçe göstererek sorumluluktan kurtulamayacaklarını, davalıların gerekli güvenlik önlemlerini almış olsalardı ve binanın bakım ve onarım işlerini yapmış olsalardı iş bu zararın oluşmayacağını, davalıların bina malikinin kusursuz sorumluğu ilkesi çerçevesinde sorumlu olduklarını belirterek davalıların icra...

          Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile,---- kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, ---kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir....

            Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, kusursuz sorumluluktan kaynaklanan davalar (TBK'nın 65. ve diğer maddeleri, TMK'nın 369. ve diğer maddeleri) sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararı ve Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2019/116 ESAS 2020/396 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda belirtilen kararın, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Bu yönü itibariyle ağırlaştırılmış özen yükümlülüğünün ihlâlinden kaynaklanan sorumluluk olduğu sonucuna varılmaktadır. Noter özene ilişkin genel kurtuluş kanıtı getirebilir. Noterlik Kanunu'nun 162. maddesinde kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmamıştır. Noter gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ancak gerekli özeni göstermiş olsa bile, zararın doğmasına engel olamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Bu husus nedensellik bağının kesilmesidir. Bunun ispatı da davalı notere aittir. Doktrinde; ağırlıklı görüş maddedeki bu düzenlemenin noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu hatta ağırlaştırılmış, başka bir ifadeyle ağırlaştırılmış özen sorumluluğu olduğu şeklindedir. Yargıtay uygulamasında da; noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu genel bir ilke ve prensip olarak benimsenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu