SAVUNMA Davalı yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ..., kooperatifin dava açma yetkisinin olmadığını, genel kurulda dava açılması hususunda açıkça yetki verilmesinin gerektiğini, yönetim kurulu sorumluluk davalarının ancak denetim kurulu tarafından açılabileceğini, yetkili deneticilerin açmak istemediği davanın kooperatif tarafından açılamayacağını, bu davanın konusunun ödenmeyen vergiden dolayı uğranılan zarardan sorumluluk davası olduğunu, faturayı kesmeyen ve stopajı ödemeyenin yüklenici firma olduğunu, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 22.07.2011 gün ve 2011/315 Esas 2011/177 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: KARAR Davacılar vekili, davacılardan ...'nın davalı kooperatifin denetim kurulu üyesi, diğer davacıların da yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde yapılan müfettiş incelemesinde pay borçlarının olduğunun tesbit edildiği, davacıların pay borçlarını ödemelerine rağmen davalı kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeliğinden ihraç edildiklerini ileri sürerek, 18/07/2008 gün ve 264 sayılı ihraç kararının iptalini, davacıların yönetim kurulu üyeliği görevlerine iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Türk Ticaret Kanununun 410/2. maddesinde ''Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.'' hükmü yer almaktadır. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kooperatifin 03/06/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine seçilen davacı ... ile dava dışı ... ve ...'ın .... Noterliğinin 02/07/2014 tarih ve ... yevmiye nolu istifanamesi ile davacı ... ile dava dışı ... ve ...'ın yönetim kurulu üyeliklerinden istifa ettikleri, denetim kurulu üyelerinin de bu tarihten önce 29/06/2014 tarihinde istifa etmeleri nedeniyle genel kurulu toplantıya çağıracak kooperatif organının mevcut olmadığı sonucuna varılması nedeni ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Arsa Ve Konut Yapı Kooperatifi ' nin 14/08/2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında 3 yıllık süre için seçilen kooperatif yönetim ve denetim kurullarının 23/10/2018 tarihinde başlayan görev sürelerinin 14/10/2021 tarihinde sona erdiğini, kooperatifin 14/08/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında toplantı tutanağının 5. Maddesi gereği yönetim ve denetim kurulu seçiminin yapılmak istendiği ancak aday çıkmadığından seçim yapılamadığını, 25/09/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında toplantı tutanağının 4. Maddesinde yazılı olduğu üzere yönetim ve denetim kurulları için aday çıkmaması nedeniyle kooperatif organlarının oluşturulamadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98....
Hukuk Dairesi'nin 06.06.2016 T. 2016/3595 E. 2016/3434 K. sayılı, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemi konulu bir davaya ilişkin kararında, sorumluluk araştırmasında, yöneticilerin ve denetçilerin kusursuzluklarını ispat etmelerinin gerektiği, TTK'nın 336. ve 359. maddelerinde yer alan durumlarda, yöneticilerin ve denetçilerin kusursuzluklarını ispat etmedikleri sürece müteselsil şekilde sorumlu olacaklarının belirtildiğini, yasal düzenlemeler doğrultusunda davalıların zarardan sorumlu oldukları ve hatta bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevde bulundukları tarihte kooperatifin zarara uğradığı, davalıların zararın oluşumunda kusursuz olduklarını ispat edemedikleri ve hatta zararda ihmallerinin bulunduğunun ifade edildiğini, davalıların ceza yargılaması ve hukuk yargılaması kapsamında, zararın oluşumunda kusurlarının olmadığını ispat edememiş...
Karar, davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava hukukî niteliği itibariyle, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır. Yönetim kurulunun özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda oluşan zarardan sorumluğunun doğacağı şüphesiz ise de zararın hangi yönetim kurulu üyelerinin görevde olduğu dönemde gerçekleştiğinin incelenmesi gerekir. Bu incelemede yönetim kurulun, söz konusu eylemde kusurlu olup olmadığı ve eylemin kooperatifi zarara uğratıp uğratmadığının da nazara alınması gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada, davaya konu parsellerin davalı yönetim kurulu eski üyelerince davalı kooperatife rayiç değerinin üzerinde ve genel kurul kararlarına uygun olarak 164.500,00 TL'ye satıldığı ve gerçek kişi davalıların hukuki sorumluluğunu gerektirecek bir zararın oluşmadığı, her bir kooperatifin yönetim kurulu üyeleri ve ortaklarının akraba olmasının taşınmazın satış işleminin iptali nedeni olmadığı, zira davalı yönetim kurulu üyelerinin kendi adlarına herhangi bir işlem yapmadıkları, kooperatif adına işlem yaptıkları gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının, her iki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden satıldığı, davacı-karşı davalının zararının bulunmaması nedeniyle tazminat talebinin reddine, karşı davada ise, asıl davada tapu iptaline karar verilmediği ve karşı davacının herhangi bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın da reddine dair verilen kararın davacının asıl dava yönünden...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada, davaya konu parsellerin davalı yönetim kurulu eski üyelerince davalı kooperatife rayiç değerinin üzerinde ve genel kurul kararlarına uygun olarak 164.500,00 TL' ye satıldığı ve gerçek kişi davalıların hukuki sorumluluğunu gerektirecek bir zararın oluşmadığı, her bir kooperatifinin yönetim kurulu üyeleri ve ortaklarının akraba olmasının taşınmazın satış işleminin iptali nedeni olmadığı, zira davalı yönetim kurulu üyelerinin kendi adlarına herhangi bir işlem yapmadıkları, kooperatif adına işlem yaptıkları gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının, her iki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden satıldığı davacı-karşı davalının zararının bulunmaması nedeniyle tazminat talebinin reddine, karşı davada ise, asıl davada tapu iptaline karar verilmediği ve karşı davacının herhangi bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın da reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif denetim kurulu üyesi olmak için gerek anasözleşme gerekse Kooperatifler Kanunu'nda, kooperatif üyesi olmanın şart olarak öngörülmediği, anasözleşme ve yasada kooperatif denetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından seçileceğinin hüküm altına alındığı, bu nedenle davacının yönetim kurulu tarafından denetim kurulu üyeliğinden çıkarılması işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının 18.02.2009 yılında yapılan genel kurul toplantısında üç yıllığına denetim kurulu üyesi seçildiği ve aylık 199,18 TL ücret aldığı, 15.10.2010 tarihinde denetim kurulu üyeliğinden çıkarılan davacının 15 ay 22 gün maaş alamadığı, kısa kararda hesap hatası yapıldığından 3.014,33 TL olarak hesaplanan maddi tazminat tutarının aslında 3.133,76 TL olduğu, davacının haksız olarak denetim kurulu üyeliğinden çıkarılması .../......
na müracaat edilerek genel kurul toplantı tutanağının tescili yönünde talepte bulunulduğu, kurumun red kararına karşı ise mahkemeye müracaat ile genel kurul toplantı tutanağının tescilinin sağlandığını, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 24.01.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmün sayılmasına, olmadığı taktirde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; genel kurul toplantısının yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 8. ve 9. maddelerinin anasözleşmenin 35. ve 39. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....