Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlığın "Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesi"nden kaynaklanmasına ve davacının sıfatına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilindedir. Dava dosyası 11. ve 14. Yüksek Hukuk Dairelerinin görevsizlik kararları ile Dairemize geldiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 22.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, alacaklı bankanın tüketici kredisi türü olan konut kredisi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredinin teminatını teşkil eden ipoteğe dayalı olarak takip başlattığı görülmektedir. Diğer bir anlatımla icra takibinin konusu, 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesi kapsamına giren konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacaktır. Bu durumda alacaklı banka vekilinin, konut kredisinden kaynaklanan bu takipte yapılan satış işlemi nedeniyle, tahsil harcının 1/4 oranında uygulanması gerektiği yönündeki talebi, yukarıda belirtilen yasa maddelerine uygundur. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22.03.2012 tarih, 2011/23547 Esas- 2012/9166 Karar sayılı kararı) O halde, mahkemece, alacaklı vekilinin tahsil harcının ¼ oranında alınması gerektiği yönündeki şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkeme kararı da bu cihettedir....

    Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." 2. Aynı Kanun'un 35 inci maddesi; "Bağlı kredi sözleşmesi; konut finansmanı kredisinin münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik bir birlik oluşturduğu sözleşmedir. Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur. Ancak, konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; konutun teslim edilmemesi durumunda konut satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen konut teslim tarihinden, konutun teslim edilmesi durumunda konutun teslim edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır." şeklindedir. 3....

      Davalı vekili, prim ödeme borcunun yerine getirilmediğini, sürücü değişikliği yapıldığını, kazanın hız ve dikkatsizlik nedeniyle olduğunu, ispat yükünün davacıya geçtiğini, tespit raporunu ve tazminat miktarını kabul etmediğini, ıslah talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin 21.4.2010 fatura tarihinden, 7.503,83 TL'nin 21.02.2012 ıslah tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Daire'ce "mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı bulunan şirketin açık ve kayıtsız şartsız muvafakatı olmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmuştur. Davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine dosyanın yeniden incelenmesinden: Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

        birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumlu olduğunu, ancak konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıl olduğunu (TKHK m.35/2) ayrıca konut finansmanı kuruluşunun herhangi bir yönlendirmesi olmadan tüketicinin kendisi tarafından belirlenen konutun bedelinin kredi veren konut finansmanı kuruluşu tarafından ödenmesi suretiyle kullandırılan krediler bağlı kredi sayılmayacaktır....

        CEVAP: Davalı T4 AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı satıcı arasındaki konut satışına müvekkili bankanın sadece konut finansmanı sağladığını, kredi veren kuruluş olarak bankanın davanın diğer tarafları arasındaki satış ve satıcının yükümlülüğünü yerine getirmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta husumet yöneltilemeyeceğini, zira müvekkili bankanın sağladığı kredinin dava konusu taşınmaza özgülenmediğini davacı tarafça alınarak herhangi bir konutun kredisinde kullanıldığını, ön ödemeli konut satışları hakkında yönetmeliğe göre satıcı tarafından bankaya satış bedelinin iade edilmemesi durumunda bankanın müşteriye karşı yükümlülüğünün söz konusu olmadığını, tazminat koşullarının davada oluşmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur....

        Hükmü bulunduğunu," Taraflarca imzalanan kredi sözleşmelerinde ve kredi Geri ödeme Planında belirtildiği şekli ile davacıya davalı bankaca kullandırılan kredi türü “Sabit Kar paylı Konut Finansmanı Kredisi olduğunu, (Kredi sözleşmesi kapsamında aynı) tarihte davalı banka tarafından 200.000,00TL limitli kullandırılan iş bu davanın korkusu Sabit Kar paylı Konut Finansman Kredisi'nin 6502 Sayılı TKHK'nun 30. Maddesinde şekline göre bağlı kredi olduğunu belirttiği dolayısı ile 15/11/2016 tarihli konut finansmanı kredisi sözleşmesinin “Bağlı Kredi” niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. (benzer yönde Samsun BAM 5. Hukuk Dairesinin 19/11/2021 tarih, 2021/1516 esas, 2021/1643 karar sayılı ilamı) 6502 sayılı Yasanın 35/2. Maddesindeki "Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur....

        Mahkemece, 28.05.2015 tarihli bilirkişi ek raporuna doğrudan atıf yapılıp itibar edilerek konut kredisi sebebiyle toplam 11.311,97 TL haksız tahsilat yapıldığı vurgulanmış, öte yandan bu miktarın 2.462,00 TL’sının kredi kartı üyelik bedeli olduğu ve haksız şart sayılmayacağı gerekçesiyle kalan 8.849,97 TL’nin davacıya iadesine karar verilmiştir. Davacı, davalı bankadan 11.01.2010 tarihli konut kredisi, 20.04.2009 tarihli taşıt kredisi, 14.04.2011 tarihli taşıt kredisi ve 26.10.2011 tarihli ipotekli tüketici kredisi kullanmıştır. 4077 sayılı Kanun’un 10/B maddesinde, “Tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir....

          Davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki daire satışı sözleşmesinin tarafı olmadığını ve bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, Ön Ödemeli Konut Satış Yönetmeliğinin 8 ve 9'ncu maddelerinde düzenlenen sözleşmeden cayma ve sözleşmeden dönme hakkı ile TKHK 45'nci maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmayan davacının davasının ön şart yokluğundan reddi gerektiğini, yönetmeliğin 9/7'nci maddesinde konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda tüketicinin ödediği satış bedelinin satıcı tarafından dönme bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten en geç doksan gün içinde ilgili fıkrada anılan masraf ve tazminat tutarı düşülerek ilgili konut finansmanı kuruluşuna iade edileceği, ilgili konut finansmanı kuruluşunun da kanunun 37'nci md uyarınca söz konusu tutarı derhal tüketiciye geri ödeyeceğinin düzenlendiği ancak anılan...

            Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiştir.Tüketici kredisi mahiyetinde olan konut finansmanı kredisi teminatı olarak kurulan ipotek aktinde "konut finansman kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle doğmuş veya doğacak tüm kredi borçlarının teminatı olduğu" yönündeki kayıt tüketiciyi aldatıcı mahiyette bulunduğundan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır. Bu durumda bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ve kredi kartından kaynaklı borçların ipotek kapsamında sayılması ve bu şekilde şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu