WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki mahkemece belirlenen bu kusur tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bunun dışında, davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olay da mahkemece belirlenmemiştir. O halde, davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/01/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2012 yılında TBMM Genel Kurulunda Kamu Başdenetçiliğine seçilen emekli Yargıtay üyesidir. Davalı ise olay tarihinde Kütahya milletvekilidir....

      Manevi tazminat istenilebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı olması gerekir. Davacı fesihte belirtilen davranış nedeniyle kendisine hakaret edildiğini ve manevi yönden yıprandığını ileri sürmüş ise de, bu sözler kullanılarak iş sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle sözleşmede belirtilen cezai şart tazminatına hak kazanmıştır. Ancak fesih nedeni olarak gösterilen ve soyut kalan davranışların davacının kişilik haklarına saldırı boyutunda olduğu yönündeki değerlendirme isabetli değildir. İşvereninin davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu ispatlamamıştır. Bu durumda manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu yüzden ... trilyonlarca lira ödeyerek hastalarını özel ve diğer resmi hastanelerde tedavi etmek zorunda bırakılmıştır." şeklinde ibareler olduğu, dava konusu yayının bant çözümünde de davalının raporu ve raporda geçen bu sözleri okuduğu; konuşmanın bütünü nazara alındığında davacının şahsının hedef alınmadığı, davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı olmadığı anlaşılmıştır. Şu durumda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalının bir miktar manevi tazminatla sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davalı tarafından temyiz olunmuştur....

          KARŞI OY YAZISI Dava; kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Yerel mahkemece; davalının Niğde'de yaptığı konuşmada söylediği bazı sözlerin eleştiri sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....

            Adalet ve Kalkınma Partisi Diyarbakır Milletvekili olan davacı, Barış ve Demorkasi Partisi milletvekilleri olan davalıların Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 31/10/2012 günlü oturumunda yaptığı konuşma sırasında, kendisine yönelik hakaret mahiyetinde kişilik haklarını rencide edici söz ve ifadeler kullandıklarını belirterek, manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını talep etmiştir. Davalılar, sözlerinin yasama sorumsuzluğu kapsamında kaldığını ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığını savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalıların sözlerinin bir kısmının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Davacı vekili; müvekkilinin CHP İstanbul milletvekili olduğunu, Akşam Gazetesi'nin 17-19-20/02/2015 tarihli nüshalarında manşetten çeşitli başlıklarla yayınlanan haberlerde, davacının “fuatavni” isimli kullanıcı hesabıyla yazışmalar yaptığını, Cumhurbaşkanı ...ın kızı ...’ı hedef alan bir suikast planının içinde bulunduğunun ve bilgi sahibi olduğunun ifade edildiğini, haberlerin gerçek dışı, iftira olduğunu ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

                Davacı, davalı hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı savcılığa şikayet dilekçesi verdiğini, bunun üzerine davalının şikayetini geri alması için baskı yaptığını ve kendisine onlarca cinsel içerikli mesaj yolladığını, bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının da kendisine hakaret ettiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözlerinin kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. .. 58. (BK 49) maddesi gereğince kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

                  KARŞI OY YAZISI Dava; basın yoluyla kişilik haklarına saldırı eylemine dayandırılan manevi tazminat ve verilecek kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık; davalı gazetede 01/04/2014, 02/04/2014, 03/04/2014 tarihlerinde yayınlanan "....haklı çıktı", "Açığa imza ile sahte belge", "Adli tıp sahtekarlığı tespit etti", "O belgeyle medya grubu kurdu", "... Grubu köşeye sıkıştı" başlıklı yazılardaki söz ve ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır. Mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği gibi, ... 32....

                    Yerel Mahkeme; manevi tazminat isteminin dayandırıldığı karikatürde tahrik edici, kamuoyunda husumet ve kararın ideolojik olabileceği konusunda kuşku yaratıcı, yargıya güveni zedeleyici bir vurgunun yapıldığının açıkça görüldüğü, bu durumda davacının kişilik haklarına saldırıldığı ve davacı lehine manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu karikatür ... Gazetesi’nin 21.05.2009 tarihli nüshasının 1.sayfasında yer almıştır. Söz konusu karikatür ile 28 şubat süreci toplumun ilgisini çekerek, güldürü özelliği de katılarak ifade edilmek istenmiştir. Böyle bir benzetmede kişilik haklarına saldırıdan söz edilemez. Şu halde, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir durum söz konusu olmadığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bir bölümünün kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu