Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; yazıda davacının kişilik haklarına zarar verildiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu yazı bir bütün olarak incelendiğinde; yazıda ....Yardımcısı olarak görev yapan davacının kredi verilmesi ile ilgili eylem ve işlemlerinin eleştirildiği, yazılanların ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, yazının davacıyı aşağılama ve küçültme kastıyla yazılmadığı, eleştiri sınırlarının aşılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı söz konusu değildir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları doğru görülmemiş ve kararın davalılar yararına bozulması gerekmiştir....
Davacı vekili, davalının beyanlarına dayanılarak yapılan, Hürriyet Gazetesi'nin 25/07/2013 tarihli, "Malları Üzerine Geçiriyormuş" başlıklı gazete haberi ile internet sitesinde paylaşılan aynı konudaki haber içeriğinin gerçeği yansıtmadığını; habere konu edilen davalıya ait beyanlarda davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden ifadeler yer aldığı, manevi zararın giderimi için girişilen icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı, adı geçen gazeteci ile röportaj yapmadığını ve tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının iddialarının emare ve olgulara dayanmadığı, eleştiri sınırının aşılarak davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu kabul edilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın tarafları, yazılı ve görsel medyada sık sık yer almaları nedeniyle kamuoyu tarafından bilinen ve tanınan kişilerdir....
tarafından, davalılar Beyaz İletişim A.Ş.(...) ve ... aleyhine 21/08/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.10.2011 gün ve 2011/137 E., 2011/314 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.04.2013 gün ve 2012/7547 E., 2013/6553 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Taraf Gazetesi'nin 03/04/2010 günlü sayısında davalının kaleme aldığı “Irkçılar Parmak Kaldırsın” başlıklı köşe yazısının kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....
T.. aleyhine 03/10/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl ve birleşen davada kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl ve birleşen dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı ile davacılardan Naşide 1987 yılında evlendiklerini, davacılardan A.. T.. ve O.. T..'...
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/11/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... imtiyaz sahibi aleyhine 08/07/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 20/08/2013 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2015 günlü kararın, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın, davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
(Kahraman) ile diğer müvekkili ... arasında duygusal yakınlık olması nedeniyle iş yeri ahlakı ile bağdaşmayan bir takım davranışlar sergiledikleri iddiasında bulunulduğunu, iddiaların doğru olmadığını davalının açılan bu davaların reddini sağlamak ve tazminat ödememek maksadı ile gerçek dışı beyanlarda bulunarak iftira atıldığını, davalının bu eyleminin müvekkilerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkilinin davacıların kişilik haklarına saldırı kastının olmadığını, yasal haklarını kullandığını, İş Mahkemesine verilen dilekçenin savunma kapsamında olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı ... yönünden ispat edilemeyen davanın reddine, davacı ... (Kahraman) yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....