Gazetesi'nin 04/04/2014 günlü sayısında ve aynı gazetenin internet sitesindeki yayınında "Fotoğrafçı ile Foto Muhabiri Arasındaki Fark" başlığıyla yaynlanan yazıda "yolsuzluk ve hırsızlık temsili olmuş bir kişilik" nitelendirmesiyle yolsuzluk ve hırsızlık yaptığı suçlamasının kesin kanaat olarak belirtilerek kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, yazının yapılan seçim sonrası kazanan parti ve davacı hakkında yapılan yorumlar nedeniyle güncel olduğu, seçimler sonrası gazetecilik tekniği kullanılarak kamuoyuna kendi görüş ve düşüncelerinin iletildiği, özle-biçim değnesinin bozulmadığı, eleştiri içerikli olup davacının kişilik haklarına saldırı sayılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. 1-Davacının davalı ... 'a yönelik temyizi yönünden; dosyada bulunan ve ... Ticaret Odasından alınan ticaret sicil kaydından davalı......
Bakımevi ile ilgili olarak federasyona çok sayıda ihbar gelmesi üzerine inceleme yapıldığını, hayvanların kötü bakım koşulları nedeniyle öldüğünün ve aç olduklarının tespit edildiğini, bu konuda davalı Belediye Başkanı ve yardımcılarına ulaşılmaya çalışıldığını, ancak kendilerine ulaşılamadığını durumu düzeltmek için çaba sarfettiklerini, sonrasında da davalının dernek hakkında küçük düşürücü beyanlarda bulunarak kişilik haklarına saldırdığını iddia ederek, uğranılan zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya konu sözlerin çoğunu sarfetmediğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı .... Belediye Başkanının basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda davacı ... üyeleri hakkında sarfettiği sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....
D.. aleyhine 05/02/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı düzenlenmiş, yine 26. maddesinde Adın korunması haksız kullanımı halinde ve haksızlığın niteliğinin gerektirmesi halinde manevî tazminat talep edilebileceği öngörülmüştür. Mahkemece, belirtilen düzenlemeler ışığında sicilden terkin başvurusunun yapılmamış olmasının niteliği itibariyle kişilik haklarına saldırı oluşturmadığının kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece; haberde davacıların isimleri kısaltma halinde verilmiş ise de, çalıştıkları dairelerin belirtilmiş olması nedeni ile haberde kastedilen kişilerin davacılar olduğu, asker kişiler arasında başkaları tarafından da bilinebileceği, bu nedenle matufiyet unsurunun gerçekleşmiş olduğu, yapılan haberle davacıların paralel yapı terör örgütü üyesi olarak gösterildikleri, dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçeleriyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Matufiyet kelime anlamı olarak, "yöneliklik, yönelmiş olmaklık" olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 18/05/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının sahibi olduğu "www.....com" isimli internet sitesinin 11/05/2015 tarihli yayınında "..., ...'a fena çaktı!...
manevi tazminat istemine ilişkindir....
Gazetecilik AŞ aleyhine 23/06/2010 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 15/11/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
AŞ hakkında 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16. maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulmasına, yayında kullanılan sözlerin amacı ne olursa olsun başlı başına kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğundan manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, yerel mahkemenin davalı ... yönünden kişilik haklarına saldırının varlığını kabul eden direnme kararı yerinde olduğu belirtilerek tazminat miktarı yönünden incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek davalı ... aleyhine hüküm alına alınan miktarı yönünden gereği görüşüldü....
in kişilik haklarına direkt saldırı olmamış ise de, eşinin kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle engelli eşini gece yarısı hava alanında tek başına bırakmak zorunda kaldığı ve eşinden ayrı uçuşa devam ettiği, davalının eylemi nedeniyle çocuklarının hava alanında düşmüş oldukları durumlar da dikkate alındığında davacı ...’in duygusal kişilik değerlerine saldırıda bulunulduğunun kabulü gerektiği, zira duygusal kişilik değerleri, kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının değer alanı içine giren haklardan olup kişinin bizzat değil, eşinin maruz kaldığı durum nedeniyle olayın özelliğine göre duygusal değerlerinin ihlâl edilip bozulduğu, aile birliği içinde korunması gereken gönül bağlılığının zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 40.000,00TL, davacı ... için 10.000,00TL manevi tazminat ile 320,00TL ikinci uçak bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7....