"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 03/03/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri nedenine dayalı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, birleşen davada, davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/03/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemleri nedenine dayalı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl dava ile birleşen davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 21/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya sebebiyet veren vakıaların, tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması zorunludur. Erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2 koşulları oluşmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebebiyet veren vakıaların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması zorunludur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; boşanmaya sebebiyet veren olaylar davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları erkek yararına oluşmamıştır....
in diğer temyiz itirazına gelince: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ....Türk televizyonunda ".... Bölge" programında, davalılardan ...'in kendisine hakarette bulunduğunu, daha sonra .... Gazetesinde bu konuda bir yazı kaleme aldığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, insanların eleştirilmesinin olağan karşılanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; tarafların katıldığı televizyon programında davacının görüşlerini açıklaması üzerine, davalılardan ...'in açıkça davacıyı hedef alır şekilde konuştuğu, sözleri ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/520 esas, 1998/245 karar sayılı dosyasında kişilik haklarına saldırı oluşturduğu belirtilen bölümün yeniden yapılan 19/09/2013 tarihli yayında yayınlanmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/12/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 07/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ...vekili Avukat ... ve davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili ... tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm; birleşen dosya davacıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili; davalı hakkında davacıya yönelik hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle devam eden...Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/39674 esas sayılı dosyasında, davalının 28/07/2010 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde yer alan beyanların hakaret ve haksız saldırı niteliğinde olduğunu ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, uğramış olduğu manevi zararın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkilinin polis merkezinde verdiği ifadede yer alan beyanların doğru olduğunu, tehdit ve hakaret içermediğini ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalı tarafından soruşturma safhasında vermiş olduğu ifadede kullandığı sözlerin savunma sınırlarını aştığı ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 10/08/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, www.zaman.com adlı internet sitesinde yayınlanan “Aranan ... Davası Sanığı Yakalandı” başlıklı haber ile kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
ın ise sorumlu müdür olduğu 5187 sayılı Basın Kanunu uyarınca açılan tazminat davalarında sorumlulukları bulunmadığından, bu kişiler yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini; diğer davalılar yönünden ise, haberde denetleme raporundaki ifadelere yer verildiğini, gazeteciliğin gerektirdiği bir takım yorumlardan başka hiçbir ekleme yapılmadığı savunularak davanın reddi istenilmiştir. Mahkemece; davalılar ... ve ... hakkındaki davanın, 5187 sayılı Basın Kanunu 13.maddesi uyarınca sorumlulukları bulunmadığı nedeniyle husumetten reddine; diğer davalılar yönünden ise, manevi tazminat davasının şartları oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, davalının 23/02/2012 ve 05/03/2012 tarihlerinde haberturk.com'a verdiği röportajlarda kullandığı bazı ifadelerle kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından 23/02/2012 tarihli röportajda kullanılan beyanların eleştiri sınırlarını aşar nitelikte olduğu, davalının bu ifadelerle davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 23/02/2012 tarihli röportajda davalı tarafından kullanılan ve yerel mahkemece tazminatı gerektirdiği kabul edilen ifadeleri eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte değildir; bu sözler davalının değer yargısını içermektedir. Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasına göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zor olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez....