KARŞI OY YAZISI Dava; kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine dairemizce onanmış, davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davacı asıl davada Bugün Gazetesinin 20 Ekim 2007 tarihli nüshasında "Albaydan şok suçlama" başlıklı yazı nedeniyle davalılar ...... ve ... ve ... aleyhine, birleşen davada ise davalı ...'nın İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/383 sayılı dosyaya verdiği cevap dilekçesinde kişilik haklarına saldırıldığından bahisle manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
M.. aleyhine 02/12/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, halen Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan milletvekili olduğunu, davalının da aynı sıfatla görev yaptığını, meclis çalışmaları sırasında davalının hakaret yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur....
Dava konusu röportajda davalının söylediği sözler davacının müzik tarzı, giyimi, davranışları ve makyajını eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte değildir; bu sözler davalının değer yargısını içermektedir.Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasına göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zor olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez. Dolayısıyla bu röportajdaki beyanlar için istenen manevi tazminatın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat istemi zamanaşımı nedeniyle, maddi tazminat istemi ise unsurları oluşmadığından reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenle her ne kadar davacılar vekilince-------ve ----- metninin gerçeğe aykırı olduğu ile kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı iddia edilse de metnin bu kısmı itibariyle de kişilik haklarına saldırı vasfı taşıdığı mahkememizce kabul edilmemiştir. Diğer yandan---- metninde ----------ibaresinin kullanıldığı fakat ----------bizzat geçirilmediği anlaşılmakla, davacı ....-------doğrudan şahsına yöneltilmiş bir beyan da görülememiş olup;------- ------- ---ile olması nedeni ile de doğrudan davacı ...'a yöneltilmiş bir beyan olduğunun kabulü mahkememizce doğru bulunmamıştır. Mahkememizce yukarıda izah olunan gerekçeler ile davacıların davaya konu -------dair bir kanaat mahkememizde oluşmamakla, davacıların manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, yazının şahsi haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar ise, yazının kişilik haklarına saldırı niteliginde olmadığını, eleştiri niteliğinde olduğunu ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu yazıda geçen "Çevre Düşmanlığı Bakanı" ibaresinin davacının kişiliğine yönelik bir ifade olmadığı, "anasını satmak" deyiminin anlamı araştırıldığında Türk Dil Kurumu - Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü veri tabanında "önem vermemek, aldırmamak, umursamamak" anlamında olduğu ve bu ifadenin ... Bakanı olarak görev yapan davacının yaptığı işler ve görevi sebebiyle eleştiri kapsamında kaldığı, kişilik haklarına saldırı olmadığı, dolayısıyla yazının hukuka aykırılık yönünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir....
Davalının 20 Mart 2013, 25 Mart 2013 ve 8 Nisan 2013 tarihli basın açıklamalarında geçen ifadeleri, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Davalının 20 Mart 2013 günlü basın açıklamasındaki beyanları, tarafımca da siyasi ve sert eleştiri niteliğinde olup, çoğunluğun bu basın açıklaması ile ilgili bozma yönündeki kararına katılıyorum. Buna karşın, davalının 25 Mart 2013 ve 8 Nisan 2013 tarihli basın açıklamalarındaki ifadelerini, hukuka aykırı ve davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul eden ilk derece mahkemesinin kararını isabetli ve yerinde bulduğumdan çoğunluğun bu basın açıklamalarını da siyasi ve sert eleştiri olarak kabul edip, hukuka uygunluk sınırları içerisinde gören gerekçesine ve bozma kararına ise katılmıyorum.26/01/2015...
A.. aleyhine 22/02/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasındaki bir davanın duruşması ve eşinin de duruşma salonunda bulunduğu bir sırada davalının ''.. .'' şeklinde beyanda bulunduğunu, bu sözlerin tutanağa geçtiğini, davalının kendisini ahlaksızla itham ettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, davalının söylediği sözlerin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İddia ve savunma hakkının üstünlüğü ilkesi gereğince, davanın görülmesi sırasında tarafların avukatlarının mahkemeye sundukları dilekçeler, deliller veya yaptıkları açıklamalar savunma sınırlarını aşmadığı takdirde, haksız eylem olarak nitelendirilemez. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu olan sözlerin, davalı tarafından, müvekkilinin boşanma davasında ve yargılama sırasında söylenen sözler olduğu anlaşılmış olup, TBK'nın 58. maddesi gereğince davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu durumda, mahkemece manevi tazminat isteminin reddedilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....
tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 22/09/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat, yapılan saldırının önlenmesi ve yayın istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer taleplerin reddine dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, internet yoluyla kişilik haklarına yapılan saldırının önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ve yayın istemlerine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminata ilişkin istemin kısmen kabulüne, diğer istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların içerik sağlayıcısı oldukları “www.olay53.com” isimli internet sitesinde “......