"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat... tarafından, davalı ... aleyhine 04/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ...'de “... ..'la Başkentten” programındaki kendisi hakkındaki sözlerinin kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir....
nin bu konuda basına verdikleri açıklama ve söyleşiler sırasında söyledikleri sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek manevi tazminat istemiştir. Davalılar ise, meslek odası yöneticileri olmaları nedeniyle, bir doktor olan davacının hastaya ömür biçmesinin davranış kuralları (ahlaki) yönünün kendilerine sorulduğunu, konuyu hasta hakları ve hekimlik mesleği kurallarının boyutu açısından değerlendirdiklerini ve böyle bir açıklamanın davranış kurallarının bozulması anlamına geleceği yönünde görüş açıkladıklarını ve manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığını belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davalılardan G. G. ile H....
Dosyada, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir hadise ve olgu bulunmamaktadır. Davalının boşanmaya sebep olan diğer kusurlu tutum ve davranışı ise kişilik haklarına saldırı mahiyetinde değildir. O halde, davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2015 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kusur belirlemesi, davalı yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK.m.174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı niteliğinde değilse manevi tazminata hükmedilemez....
Mahkemece de kabul edilen ve gerçekleşen bu kusurlu davranış kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Erkekten kaynaklanan kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki başkaca bir hadisenin varlığı da ispatlanamamıştır. Manevi tazminatın şartlarının oluşmaması nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.04.2016 (Pzt.)...
Her ne kadar mahkemece, dava konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de; davalının kişisel değer yargısı niteliğindeki ifadelerinin küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözü edilen hükme göre, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Mahkemece her ne kadar davalı işyerinde psikolojik baskı uygulandığı, gebelik süresinde doğum izni kullanmadığı, birim değişikliği nedeni ile işi bırakmaya zorlandığı küçük çocuğunun olması nedeni ile mağdur olduğu kabul edilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminatın istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir. Davacı tanıklarının beyanları, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunduğunun ispatında yetersiz olup kişilik haklarına yönelik saldırı davacı tarafından yöntemince ispatlanamamıştır....
BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE TAZMİNAT 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 42 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 43 ] "İçtihat Metni" Davacı Orhan vekili tarafından, davalı ihsan aleyhine 01.05.2002 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.09.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ve dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, görsel yayında davalı tarafından söylenen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir....
tarafından, davalılar Beyaz İletişim A.Ş.(...) ve ... aleyhine 21/08/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Dava konusu sözlerin davacıyı hedef almadığı yayın metni incelendiğinde kişilik haklarına saldırı oluşturmadığından davanın reddi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 20/05/2015...