Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine 09/10/2013 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının davalılardan ...’a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının davalı ...’ya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

    temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Bu madde başka bir kanun özel olarak kişilik hakkının hukuki olgularını farklı düzenlemediği durumlarda uygulanan genel kuraldır. Burada kural olarak; doğrudan doğruya zarar görme koşulu söz konusudur. Aynı kanunun 56. maddesi ise bedensel bütünlüğün ihlalinde manevi tazminat talebini özel olarak düzenlemiştir. Sözleşmeye aykırılık halinde de, TBK m. 114/II’nin atfıyla kıyasen, manevi zararı ispat yükü zarar görende olmak üzere manevi zararın tazmini söz konusudur. 5. Görüldüğü gibi tazminat borcunun kaynağı olarak manevi tazminat, haksız fiil hükümleri içinde düzenlenmiştir. Haksız fiil sorumluluğunu doğuran TBK m. 58 genel olarak, hukuka aykırı olarak kişilik hakkı saldırıya uğrayan kişinin manevi zarara uğramışsa manevi tazminat talep edebileceği; özel olarak da, TBK m. 56’da beden bütünlüğü ihlal edilen kişinin veya ölüm hâlinde ölenin yakınlarının manevi zararlarını tazmin için manevi tazminat talep edebileceğini düzenlemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 4000 lira manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu dilekçelerde yasal sınırlar aşılmadığı ve saldırı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          nun "..." başlıklı yazının davacı şirketlerin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde, iftira ve hakaret içerikli haberler olduğu iddia edilerek manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Dava dilekçesi içeriğinden, iddianın ileri sürülüşünden davanın hukuki dayanağının TBK'nun 58. Maddesi olduğu ve bu madde kapsamında tüzel kişiliğin kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinin birinci fıkrasında “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir” denilmektedir. Davanın TBK'nun 58....

            Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir. Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hakim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verebilir. (6098 Sayılı TBK.m.60) Davacı Türk Medeni Kanununun 166/1 e dayanan boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür....

              Dava; Haksız şikayet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir....

              Davacı fesih yazısında kişilik haklarına saldırı olduğunu, kendisinin zan altında bırakıldığını, güvenilirliğinin zedelendiğinden bahsedildiğini iddia etmiştir. Mahkemece her ne kadar fesih sebebiyle davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek ifadelerin kullanıldığı kabul edilerek davacının manevi olarak duymuş olduğu üzüntü ve acı sebebiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminat istenilebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir. Fesih gerekçesinde kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı boyutunda olduğu yönündeki değerlendirme isabetli değildir. Her ne kadar iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiği kesinleşen Mahkeme kararı ile sabit ise de, fesih bildiriminde davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunmadığı gibi davacı tanık beyanları da bu hususu ispatta yetersizdir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava kişilik haklarına saldırı nedeni ile tazminat istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir....

                yaptığı tanıklık ifadelerinden dolayı aleyhine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu