Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

değildir. 3-) Taraflar arasında 01.01.2004 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....

    Dava, muarazaanın meni ve kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüştüğünün tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde taraflar arasında akdedilen 10 yıllık kira sözleşme süresinin 24.05.2011 tarihinde sona ermesine rağmen süre dolmadan ya da İ.İ.K. 272 maddesi gereği süre dolduktan sonra bir ay içinde taşınmazın tahliyesi istenmediğinden B.K. 263. md. uyarınca kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüştüğünü, kira süresinin uzamasından yaklaşık yedi ay sonra taşınmazın tahliyesinin talep edildiğini belirterek, muarazaanın meni ve kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüştüğünün tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,davacının fuzuli şagil olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.'...

      Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, kantin işletmesine ilişkin kira sözleşmesinin yasanın ... hükümlerine aykırı olduğundan mutlak butlana tabi olduğu ileri sürülerek sözleşmesinin feshinin istendiği, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğunun belirtildiği, ödenmiş bedellerin de sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.’nın 8/II-1. maddesindeki “… kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi … açılan davaları” hüküm uyarınca uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/12/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından,davalıya ait ..., ... AVM 'nin zemin kat T04 nolu iş yerinde davacı tarafından ... markaları altında satış mağazası açmak üzere 09.06.2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/882 Esas KARAR NO : 2022/432 DAVA : Rücuen Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ : 19/08/2011 KARAR TARİHİ : 15/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.10.2009 tarihinde müvekkili şirkete ... nolu poliçe ile sigortalı ......

            Bu durumda uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan halefiyete dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup davacının sigortalısı ile davalılar arasında kira ilişkisinin bulunmasına göre, mahkemece yargılamaya devam edilip işin esası yönünden varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu nedenle mahkemenin görevi 1086 Sayılı HUMK'na göre belirlenmelidir. 1086 Sayılı HUMK'nun 8/2 maddesine göre İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi görür. HUMK 8/2 uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/887 Esas KARAR NO: 2020/738 DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ : 25/07/2019 İŞLEMDEN KALDIRILMA TARİHİ : 16/09/2020 KARAR TARİHİ: 30/12/2020 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan dosya incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf duruşmaya gelmediğinden davanın 16/09/2020 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görülmekle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı H.M.K'nın 4/1-a maddesi gereğince Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler hükmüne yer verilmiştir....

                    Dava, konut sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) YİBK gereğince, "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Sigortacının halef olduğu gözetilerek davanın nitelendirmesi yapılırken sigortalı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu