avukatı olan davalının telefonla bağlanarak kişilik haklarına saldırı nitelikli beyanlarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının programda haksız ve hukuka aykırı ithamlarda bulunduğunu, davacının kusurlu davranışı nedeniyle cevap ve savunma hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, programa telefonla bağlanan davalının sözlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından; davalının üniversite yıllarından beri arkadaşı olan dava dışı .. kulübüne ait kiraladığı tesislerde oğluna sünnet töreni düzenlediği, sünnet törenine davet edilenlerden .. ile avukatı olan davalı ve adalet, içişleri ve savunma bakanlarının da katıldığı, dava konusu canlı yayında sünnet törenine katılanlar arasındaki ilişkinin programda konuşulduğu, davacının dava konusu programda .....
Her ne kadar mahkemece erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle manevî tazminata hükmedilmiş ise de; mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen fiili ayrılığa sebep olma eyleminin kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı değrlendirilmekle, koşulları oluşmadığı halde davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK md. 174/2) hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20.12.2021 (Pzt.)...
Aile Mahkemesi TARİHİ : 27/05/2014 ESAS-KARAR NO : 2013/254-2014/440 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar, maddi ve manevi tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmaya sebep olan olaylar, kişilik haklarına saldırı niteliğinde ise manevi tazminata hükmedilebilir (TMK m. 174/2). Davalının ortak konut tesis etmemesi ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmemesi tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez....
Kişilik haklarının korunması için açılabilecek davalardan manevi tazminat davası genel olarak kabul edilen görüşe göre kişiliğe yönelik saldırı sebebiyle uğranılan manevi zararın, saldırı sebebiyle duyulan acı, elem ve ızdırabın tatmin edilerek giderilmesi amacıyla kişiye tanınan davadır. Manevi tazminat konusu mevzuatımızda, kişilik hakkı ihlallerinde istenebileceğini belirten MK m. 25 ve manevi tazminat davasının koşullarını belirleyen genel hüküm niteliğindeki BK m. 49 (6098 sayılı TBK m. 58) haricinde, bazı özel hükümlerde de geçmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve yayın davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/10/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalılar ise, dava konusu yazının yeni çıkan “Eğreti Erkekler” adlı kitabın yazarı ile yapılan söyleşiyi içerdiğini, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığını, yayından önce basına yansıyan “...Bakireyim…” biçimindeki sözlerine yollama yapıldığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davacının yayın tarihinden önce söylediği sözler üzerine yorum yapıldığı, yeni çıkan kitap üzerine yapılan söyleşi ve yorum niteliğindeki yazının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, “Eğreti Erkekler” adlı kitap hakkında yapılan söyleşi sırasında gazeteci ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 30/01/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemine reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan .....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 14/05/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalılardan ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalılardan ...’nun temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, davalı ile duygusal birliktelik yaşadıklarını, birkaç kez ayrılıp barıştıklarını, davalının kendisini rahatsız etmesi nedeniyle cep telefonundan uyarı mesajı çektiğini, davalının karşılık olarak kendisine hakaret, sövgü ve tehdit içeren mesajlar çektiğini, şikayetçi olması üzerine jandarmada verdiği ifadesinde de tekrar hakaretlerde bulunduğunu belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kişilik haklarına saldırı nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gerekir (TMK m. 174/2.) Somut olayda erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte değildir....