Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine 24/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından sosyal paylaşım sitesinde yazılan yazı nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla, manevi zararının giderilmesi istemiştir. Davalı ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemli davanın yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25....

      KARŞI OY YAZISI Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Dosya içindeki, bant çözüm raporunun incelenmesinden davacı YÖK Başkanının maaşına zam yapılacağı konusu işlenirken, kullanılan bazı sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu konusunda çoğunlukla aynı düşüncede olmakla birlikte programın sunum tarzı, olaya mizahi bir tarzda yaklaşılmış olması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarı fazla olup, daha az bir miktara hükmedilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 19/04/2011...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş ve diğerleri aleyhine 25/03/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/01/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, yayına katılanın söylediği sözler nedeniyle oturumu yöneten ile yayımlayan kuruluşunun sorumlu olmayacağı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....

          Gazete Dergi Basım AŞ ve diğerleri aleyhine 12/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı ....’nin temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, sözkonusu yazıda kişilik haklarına saldırı oluşturacak herhangi bir ibare bulunmadığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı, 24.03.2010 ve 25.03.2010 tarihlerinde "www......com" ve "www.....net" isimli internet sitelerinde yapılan yayınlar ile yürütmediği bir soruşturma nedeniyle ismi açıklanarak asılsız haber yapıldığını, aynı haberin Dicle Haber Ajansının internet sitesinde de bir kaç kez verildiğini, oysa tayininin çıkması nedeniyle 24.02.2010 tarihinde Yüksekova'dan ayrılmış olduğunu, yapılan yayınların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, yapılan yayınların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakında Kanun'un 4. maddesi uyarınca içerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olup, "www....com" isimli internet sitesinin imtiyaz sahibi ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar-karşı davalılar ... ve diğerleri tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 24/06/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi ve davalı-karşı davacı ... tarafından davacılar-karşı davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/10/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın ayrı bir esasa kaydedilerek karşı davaya o esas üzerinden devamına dair verilen 28/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5236 sayılı Kanun ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün 2.590,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir....

                  AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/04/2016 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; görevsizlik dava şartı eksikliğinden reddine dair verilen 13/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava şartı eksikliğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf, 19/02/2019 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve devamı maddeleri uyarınca davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek olup; kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davalıya kusur olarak yüklenen eylemler, davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bu eylemler dışında davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 174/2 koşulları davacı yararına gerçekleşmemiştir. O halde davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu