Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı ile aralarında görülmekte olan çekişmeli boşanma davası devam ederken, davalının başka bir bayanla facebook hesabından uygunsuz yazışmalarının boşanma davası sırasında bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi üzerine davalının boşanmayı kabul ettiğini, maddi ve manevi tazminat hakları saklı tutularak anlaşmalı olarak boşandıklarını, aile birliği devam ederken davalının sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesinden önce, boşanma davasının devamı sırasında başka bir bayanla güven sarsıcı mesajların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    (Kahraman) ile diğer müvekkili ... arasında duygusal yakınlık olması nedeniyle iş yeri ahlakı ile bağdaşmayan bir takım davranışlar sergiledikleri iddiasında bulunulduğunu, iddiaların doğru olmadığını davalının açılan bu davaların reddini sağlamak ve tazminat ödememek maksadı ile gerçek dışı beyanlarda bulunarak iftira atıldığını, davalının bu eyleminin müvekkilerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkilinin davacıların kişilik haklarına saldırı kastının olmadığını, yasal haklarını kullandığını, İş Mahkemesine verilen dilekçenin savunma kapsamında olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı ... yönünden ispat edilemeyen davanın reddine, davacı ... (Kahraman) yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 20/08/2013 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2015 günlü kararın, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın, davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

        avukatı olan davalının telefonla bağlanarak kişilik haklarına saldırı nitelikli beyanlarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının programda haksız ve hukuka aykırı ithamlarda bulunduğunu, davacının kusurlu davranışı nedeniyle cevap ve savunma hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, programa telefonla bağlanan davalının sözlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından; davalının üniversite yıllarından beri arkadaşı olan dava dışı .. kulübüne ait kiraladığı tesislerde oğluna sünnet töreni düzenlediği, sünnet törenine davet edilenlerden .. ile avukatı olan davalı ve adalet, içişleri ve savunma bakanlarının da katıldığı, dava konusu canlı yayında sünnet törenine katılanlar arasındaki ilişkinin programda konuşulduğu, davacının dava konusu programda .....

          Sözü edilen hükme göre, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Mahkemece her ne kadar işyerindeki dedikoduya dayalı sağlıksız çalışma ortamı nedeniyle davacının psikolojik bunalıma girerek tedavi gördüğü, bu haksız dedikodu sebebiyle kendisi ve ailesinin üzüntü ve mağduriyet yaşadığı kabul edilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminatın istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir. Davacı tanık beyanları, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunduğunun ispatında yetersiz olup kişilik haklarına yönelik saldırı davacı tarafından yöntemince ispatlanamamıştır. Bu itibarla, manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece, bozma kararından önce davalı tarafından kaleme alınan yazının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22/01/2015 gün, 2014/4042 esas ve 2015/812 karar sayılı ilamı ile "davacının yaptığı ve yeni bir soruşturmaya konu olan denetimin sert bir şekilde eleştirildiği, yazının içeriğinde kullanılan ifadelerin yazının özü ile uyumlu olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadenin bulunmadığı" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilmiş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Bozma kararında davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece, istemin kısmen kabülüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/05/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklaranı saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... ilçesinde avukat olarak görev yaptığını, davalının hakkında avukatlık yapamayacak durumda olduğu iddiası ile ......

                "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı ... aleyhine 16/12/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve ... aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, olay gazetesinde yayınlanan "... Üniversitesi’ne sigara parasına arsa tahsisli" başlıklı haber ile kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir....

                    İl Sağlık Müdürlüğüne, ....Valiliğine ve sağlık sektöründe saygınlığa haiz olan ve etkili olduklarını düşündükleri ....na gönderdikleri isimsiz ve imzasız mektupların iftira niteliğinde olduğunu, bu nedenle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaları kabul etmeyerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bağlayıcı delil niteliğinde olmasa da, davalıların davacı ... ’un başhemşire yardımcısı olarak görevlendirilmesinden rahatsızlık duydukları ve ceza davasına konu mektupları ilgili birimlere göndermiş oldukları, mektupların gönderildikleri tarihte davacıların evli oldukları ve aynı hastanede çalıştıkları, gönderilen mektupların içerikleri incelendiğinde, davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, manevi tazminata yönelik istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu