"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/06/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının yaptığı basın toplantısında aleyhine ağır hakaretler ve iftiralarda bulunduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik hakkına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından, davalı nezdinde bulunan hesabına yapılan müdahale nedeni ile kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Manevi tazminat istenebilmesi için kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunması gerekir. Ancak, her sözleşmeye aykırılık hali tek başına manevi tazminatı gerektirmeyip ayrıca bu aykırılığın aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırı da oluşturması gerekir....
Dava konusu uyuşmazlık, Medeni Kanunun 24. maddesi gereğince kanunen kişilik hakkına yapılmış saldırı nedeniyle Borçlar Kanununun 49. maddesinden kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir. Davanın dayanağı Medeni Kanunun 24 ve Borçlar Kanununun 49. maddeleridir. Anılan maddelere göre sorumlu tutulmanın koşulu, yayınlanan açıklama ya da eleştirinin, kişilik hakkına saldırı teşkil etmesidir. Ayrıca bu saldırı, manevi bir zarar doğurmalı, zarar ile saldırı arasında da uygun illiyet bağı olmalıdır. Bilindiği gibi kişilik hakkı, kişinin kendi özgür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir haktır. Davacı da bu hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinde bulunmaktadır. Somut olayda; davalının 15.12.2008 tarihli yazısındaki davacı hakkında kullandığı ifadeler davacıya yönelik yukarıda izah edildiği gibi bir saldırı niteliğindedir. Özle biçim arasındaki denge bozularak eleştiri sınırları aşılmıştır....
Dayanaksız ve kişisel saldırı içeren bu sözlerin siyasi bir tartışma içindeki görüş kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir.Mahkemenin hem "matufiyet" koşulunun gerçekleşmediği ve hem de eleştiri sınırları içerisinde kaldığı şeklinde kabulü de çelişkilidir.Bu nedenle davaya konu ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturan söz ve ifadeler nedeniyle davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.Çoğunluğun kararın onanması yönündeki görüşüne bu nedenle katılmıyorum. 06/02/2018...
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/11/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... imtiyaz sahibi aleyhine 08/07/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2020/273 ESAS 2021/373 KARAR DAVA KONUSU : Manevi Tazminat (Kişilik Haklarına Saldırı Nedenli) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....
Davacı, davalı Şirket'e ait gazetenin 03.12.2009 tarihli nüshasında “....ç'ın ikinci pilot bölgesi” başlığı ile ve 30.12.2009 tarihli nüshasında “O Savcıya 26 Yıl İstendi” başlığı ile yayımlanan haberlerle kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı ise, haberde davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı söz konusu olmayıp; hakaret, iftira niteliği taşıyan ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulmadığını, gazetede yayımlanan haberin o tarihte gündemde olan olay ve iddialara ilişkin ve hukuka uygun olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; bahse konu tarihte davacı hakkında.......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonrası Açılan Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, boşanmaya sebep olan olayların, talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunludur. (TMK m. 174/2). Davalı kadının zinası sebebiyle, tarafların, Türk Medeni Kanununun 161. maddesine göre boşanmalarına karar verilmiş, bu sebeple verilen boşanma kararı 22.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanmadan sonra da isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... Milletvekili olan davalının, ...'nda 24/03/2011 tarihinde yaptığı ve ......