Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonrası Açılan Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, boşanmaya sebep olan olayların, talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunludur. (TMK m. 174/2). Davalı kadının zinası sebebiyle, tarafların, Türk Medeni Kanununun 161. maddesine göre boşanmalarına karar verilmiş, bu sebeple verilen boşanma kararı 22.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanmadan sonra da isteyebilir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... Milletvekili olan davalının, ...'nda 24/03/2011 tarihinde yaptığı ve ......

      Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 49 ve TBK 58. maddesi gereğince kişisel değerlere saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesi için; Kişilik haklarına saldırının bulunması, saldırının hukuka aykırı olması, kişinin haksız olan eylemden dolayı manevi zarara uğramış olması gerekir. Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir. Mersin 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/556 E. 2020/35 K. sayılı dosyası ile davalı sanık T3 davacı katılan T1 yönelik tehdit suçunu işlediği gerekçesiyle adli para cezası ile cezalandırılmasına, hakkında verilen adli para cezasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 4....

      Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

        Davacı, avukat olarak görev yaptığını ve bir dava dosyasına sunulan ihtarnamede bir takım usulsüzlükler tespit etmesi üzerine noter olan davalı ve diğer sorumlulular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturma kapsamında savcılık tarafından noterden ilgili belge asıllarının istendiğini, davalının savcılık yazısına cevap verirken kendisi hakkında kullanmış olduğu ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, olayla ilgili ceza davasının sonucunun beklenmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/52 Esas sayılı dosyasında taraf avukatı olduğunu, bilirkişi olan davalı tarafından düzenlenen ek raporda sarfedilen sözlerin kişilik haklarını zedelediğini belirterek manevi zararının tazmini isteminden bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Karşı davada davacı, aynı dosyada kendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna karşı avukat olan davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde sarfedilen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu beyanla, manevi tazminat isteminde bulunmuştur Davalı, iddiaları kabul etmeyerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl davada davalının bilirkişi sıfatıyla düzenlemiş olduğu ek raporda ve karşı davada davalının taraf avukatı sıfatıyla vermiş olduğu davaya konu dilekçede geçen söz ve ifadelerin kanaat belirtme ve savunma sınırları içerisinde kaldığı, kişilik haklarına saldırı mahiyetinde bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/01/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2012 yılında TBMM Genel Kurulunda Kamu Başdenetçiliğine seçilen emekli Yargıtay üyesidir. Davalı ise olay tarihinde Kütahya milletvekilidir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2020/273 ESAS 2021/373 KARAR DAVA KONUSU : Manevi Tazminat (Kişilik Haklarına Saldırı Nedenli) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....

              Kişilik hakları, hukuki bir işlemle ya da haksız bir fiil ile saldırıya uğrayabileceği gibi, sözleşmenin ihlali (borca aykırılık) dolayısıyla da ihlal edilebilir. Öyle ki, 6098 sayılı TBK'nun 114/2. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de aynı kanunun 58. maddesinin uygulanacağı duraksamasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı halinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir. Nitekim, Türk ve karşılaştırmalı hukuk öğretisinde de, sözleşmenin ihlalinin (borca aykırılığın), kişilik haklarına saldırı oluşturması halinde, manevi tazminatı gerektireceği kabul edilmiştir. Ancak manevi tazminat isteminde bulunmak için, bir manevi zararın doğması şarttır. Bunun için, kişilik haklarına saldırı sonucunda kişinin ruhsal çöküntüye uğraması, elem ve üzüntü duyması gibi durumlarla karşılaşması gerekir....

              Mahkemece; tarafların akraba olduğu, ortak bir tanıdıklarının nişanında karşılaştıklarında davacının, davalıya vermiş olduğu borcu geri istemesinden kaynaklanan tartışma neticesinde davalının, davacıya hakaret ettiği, bu hakaret neticesinde davalı hakkında ceza davası açılarak cezalandırılmasına karar verildiği, bu şekilde davalının davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde; ''Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir'' şeklinde düzenleme mevcuttur. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının hakaret ve yaralama eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu