Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacıya ait davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın dava dışı sürücü Nebi Kaya'nın sevk ve yönetiminde iken tek taraflı kaza meydana yaptığını ve araçta hasar oluştuğunu, davalı şirkete müracaatta bulunmalarına rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağının kendilerine bildirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL'nin kaza tarihi 15.02.2009'dan itibaren işleyecek ticari faizi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :...........Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacıya ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın davacının sevk ve idaresindeyken tek taraflı olarak yaptığı kaza neticesinde pert-total olduğunu, ihtarname gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç bedeli 20.000,00 TL'nin kaza tarihi olan 08/11/2013 tarihinden, 1.006,00 TL vinç-kurtarma bedelinin 15/11/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/400 Esas KARAR NO : 2022/592 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/06/2022 KARAR TARİHİ : 13/10/2022 KARAR Y.TARİHİ : 31/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacıya ait, davalı sigorta şirketi nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı ... plaka sayılı aracın, 04/03/2020 tarihinde meydana gelen çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle hasarlandığını, aracın onarımının yapılması ile hasar bedelinin tazmini için davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, davalı şirket tarafından alınan eksper raporunda; aracın ağır hasarlı olduğu, rayiç bedelinin 120.000 T , sovtaj bedelinin 61.555 TL , ödenecek hasarın ise 58.445,00 TL olacağının tespit edildiği, davalı tarafından davacıya, 120.000 TL rayiç bedelini içeren Mutabakatname gönderildiğini...

        Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK.nun 1269. maddesi (6102 sayılı TTK'nun 1453. maddesi) uyarınca malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi (6102 sayılı TTK'nun 1406. maddesi) uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kasko poliçesi ile 2013/9680 2013/13037 sigortalı olduğu ve dava dışı Türkiye İş Bankası Osmaniye/İstanbul Şubesi'nin dain ve mürtehin olarak poliçede gösterildiği anlaşılmakla, sigortalı araç üzerinde dain ve mürtehinin de menfaati bulunduğundan hasar tazminatını talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Davacının sigorta poliçesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilmesi için dain ve mürtehinin bu konuda açık muvafakatının olması gerekmektedir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının doğr ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, hasarın teminat dışında kaldığı gerekçesi ile yetki ve husumete yönelik itirazın iptaline, ancak tazminata yönelik itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK'nun 1282.nci maddesi uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasa’nın 1281 nci maddesi hükmüne göre, rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin savunmanın, sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının savunduğu şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması halinde sigortacı ödeme yapmaktan kurtulabilir....

            Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5.5.8. maddesine göre, sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar teminat haricidir. Somut olayda, dava konusu hasar araç çalışırken (yük boşaltırken) damper liftinin ön tarafa doğru yamulması (eğilmesi-kırılması) nedeniyle damperin şoför mahallinin üzerine düşmesi sonucu meydana gelmiştir. Anılan hüküm gereğince, sadece lift kırılması hasarı teminat harici ise de bu olay sonucu meydana gelen ve araçta oluşan diğer hasarların teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekir....

              Mahkemece toplanan delillere göre kaza sırasında araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle kasko sigortasından faydalanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5.maddesinde "Teminat dışı kalan zararlar" kenar başlığı altında; taşıtın Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların, kasko poliçe teminatı dışında olduğu belirtilmiştir....

                Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A.1. maddesine göre Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar, ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. TTK.nun mal sigortasına ilişkin 1278. maddesine göre, mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarların tazminiyle yükümlüdür....

                  Davalı vekili, prim ödeme borcunun yerine getirilmediğini, sürücü değişikliği yapıldığını, kazanın hız ve dikkatsizlik nedeniyle olduğunu, ispat yükünün davacıya geçtiğini, tespit raporunu ve tazminat miktarını kabul etmediğini, ıslah talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin 21.4.2010 fatura tarihinden, 7.503,83 TL'nin 21.2.2012 ıslah tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkidir. TTK'nun 1269 maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı Yasanın 1270.maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür....

                    Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı kasko sigorta şirketi, sigortalı araçtaki hasar için davacıya ödeme yaptıklarını, davacının kendilerini ibra ettiğini savunmuştur. 2918 sayılı KTK'nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında 2013/11545 2013/13048 bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davalı ... tarafından yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir....

                      UYAP Entegrasyonu