Mahallesi 6551 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ... yönünden kabulüne ... yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; kamulaştırma yapılmaksızın dava konusu taşınmazın bir kısmına davalı idareler tarafından yağmur ve atık su kanalizasyon hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığı gerekçesiyle tazminat talep etmiş, mahkemece davanın davalı ... yönünden kabulüne, .... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yönünden reddine karar verilmiştir. Kamulaştırmasız olarak el atıldığı iddia edilen taşınmazla ilgili olarak daha sonra aynı davacılar tarafından .......
Ancak; 1-HMK.nun 26 maddesinde, hakimin davacının talebi ile bağlı olduğu bu talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hükme bağlandığı ve davacılar vekilinin dava ve birleşen dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ayrı ayrı 10.000 TL kamulaştırmasız el koyma bedelinin faiziyle birlikte tahsilini istediği, ancak davacıların ıslah talebi bulunmadığı halde varmış gibi fiilen el konulan bölüm yönünden bilirkişi raporunda tespit edilen 68.091,00 TL ye hükmedilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin 12 ve 13. fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih 2013/95 2014/176 sayılı kararıyla iptal edildiğinden, 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği halde mahkemece taşınmazın...
Yapılan incelemede; taş ocağı işletilmek suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığının iddia edildiği ve taşınmaz bedelinin talep edildiği, taşınmaz hakkında mahkemenin 2006/30 esas ve 2006/20 karar sayılı dosyası ile Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma kararı verildiği, bedelin bankaya yatırıldığı, mahkemece paranın diğer hissedarlardan... tarafından alındığı ve husumetin sebepsiz zenginleşme nedeniyle bu kişiye yöneltilmesi gerektiği düşüncesiyle açılan davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından bahisle red kararı verildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2022/77 ESAS - 2022/226 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu dava konusu Edirne ili, Merkez ilçesi, Kazanova/Karakiraz mahallesinde kain, 1120 ada, 64 parsel sayılı taşınmazın Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında kaldığını, taşınmaz hakkında kamulaştırma kararı verildiğini, taşınmazın acele kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele el koyma kararı verilmesi talebiyle Edirne 1....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tespit edilen 736.716,99 TL toplam kamulaştırmasız el atma tazminatı bedelinden Nizip 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası davaya konu taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atılmasından kaynaklanan tazminat, ecri misil ve değer düşüklüğü bedelinin tazmini davasıdır. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Dosya kapsamından dava konusu taşınmaza su iletim hattı servis yolu ve hidrat yapılmak suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı anlaşılmıştır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Hukuk Dairesinin 21.11.2011 tarihinde reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Ecrimisil, kötüniyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.Somut olayda davalılar tarafından dava konusu taşımaz ile ilgili kamulaştırma kararı alınmamış, kamulaştırma davası da açılmamış, davacı tarafından da kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası da açılmamıştır....