Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Ayrıca bu maddedeki haczedilmezlik düzenlenmesinin uygulanabilmesinin ön koşulu ise kamulaştırmasız el atmanın 4.11.1983 tarihinden öncesine ilişkin olması zorunludur (HGK. nun 29.05.2013 tarih, 2012/12-1842 esas sayılı kararı). Öte yandan 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2.maddesinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6.maddesi hükmünün, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı kabul edilmiş olup, bu madde ise 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2020 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Ertuğrul mahallesi, 6476 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, dava konusu taşınmaza trafo yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ve taşınmazın tasarruftan fiilen men edildiğini, müvekkillerinin hissedarı olduğu taşınmaza el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmaza fiilen el atan davalı idarenin kamulaştırma ya da acele kamulaştırma kararı olmadan el atmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın imar parseli...
İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış (olsa bile)... makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir...."...
dair karar verildiği, anlaşılmakla, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir....
Davalının haksız el atmasının mevcut olduğu belirlenmiştir. Bu haliyle davalının eylemi, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve mülkiyet hakkını sınırlandıran bir niteliğe sahiptir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleşmesinin sonucu olarak, davalının hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı sınırlanan taşınmaz mal sahibi davacı, kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda el koyma bedelini talep edebilecektir. Davalının el koyma bedelini davacıya ödemesi gerektiği yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluşmuştur. Davalı idare cevap dilekçesinde özetle ; Dosya arasında bulunan tapu kayıtları ve Araban Belediye Başkanlığı’nın yazı cevaplarına göre dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, bilirkişi raporunda arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilerek hesaplama yapıldığı görülmüştür....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, .... koymanın önlenmesi-kâl ve kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davasında taraf vekillerinin temyiz talebi yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kamulaştırmasız el koyma tazminatına ilişkin davalarda, dava (değerlendirme) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminat bedeline karar verilmesi gerekmektedir....
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosyanın yeniden tetkikinde; kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak açılan davada taşınmaza fiilen el konulup konulmadığına ilişkin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği, benzer şekilde açılan komşu parsellere ilişkin davada fiili el koymanın belirlendiğinin anlaşılması karşısında fiilen el konulup konulmadığı hususunun tespiti yönünden bozma yapılması gerekirken hükmün onanmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19/03/2015 gün ve.......
Bu durumda; Yargıtay 5.HD.nin yerleşik hale gelen içtihadına göre, YİBK 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekilinin Tokat İli, Merkez İlçesi Dönekse Mah. Kızılyazı mevkiinde kain, 1075 Ada, 1 Parsel ve Tokat İli, Merkez İlçesi Dönekse Mah....