Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 17/11/2021 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...
Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 28/01/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...
Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 28/01/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...
E sayılı dosyasına konu alacak davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 29.11.2021 tarihinde tahsil edilebildiğini, icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz İle karşılanamayan zararların tahsilini amaçladıklarını, davaya konu uyuşmazlık alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla Yargıtay. 15.Hukuk Dalresinin 2018/3765 E sayılı İlamında da belirlendiği gibi munzam zarar kök İlişklden (asıl borç) tamamen bağımsız yeni bir borç olduğunu, bu itibarla her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklanmış olsa da munzam zararın kök ilişkiden (asıl borç) tamamen bağımsız yeni bir borç olması nedeniyle yetkili mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, munzamı zarar sorumluluğu kusura dayanan temenÜüdün hukukl bir sonucu olduğunu, borçlunun zararının faizi aşan bölümü olduğunu, borçlunun para borcunu vadesinde ödemediğinde (temerrtüt) oluştuğunda sözleşme veya yasada belirlenen “gecikme faizi” ödeme yükümü altına gireceğini, bu durumda BK'nin...
Feri Müdahil TMSF vekili duruşmada hazır bulunarak; şartları oluşmayan munzam zarar taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın geri alınması dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz istemine ilişkindir. Mahkemece davacının talebi üzerine davanın geri alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı idarece temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 123. maddesinde “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” düzenlemesi yer almaktadır....
Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır. -------- sayılı kararında da değinildiği üzere; bu konuda kanıtlanması gereken, belli paranın gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Alacaklı, borcun kendisine geç ödenmesi yüzünden uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumundadır. Doğaldır ki bu zarar paranın zamanında ödenmemesinden dolayı mahrum kalınan olası (muhtemel) kar ya da varsayılan (farzedilen) gelir değildir. Bu zarar davacının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan somut olgular nedeniyle uğramış olduğu zarardır....
DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava konusu uyuşmazlığın, davacının işleteni olduğu ...plakalı araç ile ... plakalı araçların 26/10/2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yapmaları neticesinde davacının aracında meydana gelen değer kaybı nedeniyle sigorta hakem heyetine başvurulması ve sigorta hakem heyeti kararına konu başvurulması ve sigorta hakem heyeti kararına konu borcun ... plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu üstlenmiş olan davalı sigorta şirketi temerrüte düştükten çok sonra ödenmiş olması nedeniyle temerrüt tarih ile fiili ödeme yaptığı tarih arasında oluşmuş olan munzam zarar olup olmadığı, bu zararın davalıdan tahsili mümkün olup olmadığı, varsa miktarının tespiti hususlarından kaynaklanan munzam zarar talebine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/744 Esas KARAR NO : 2023/557 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/09/2022 KARAR TARİHİ : 27/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ......
Dolayısıyla davacı tahsil etmiş olduğu faiz ile tüm zararını karşılamış olduğunu, Borçlar Kanuna göre; Kanun hükümlerine göre, geçmiş günler faizinin ödenmesi için, borçlunun kusurlu olup olmadığı; alacaklının da bu geç ödemeden dolayı bir kayba ya da zarara uğrayıp uğramadığı sonuca etkili olmadığını, Mevcut para borcunun geç ödenmesi, bu faizin ödenmesi için yeterli olup, bu hali ile gecikme faizi geç ödemeden kaynaklanan götürü bir tazminat olarak nitelendirilir. lakin davacı, farazi bir zarar iddiası ile iş bu davayı açtığını, Zarar tanımlamasını da TBK 122. Maddede düzenlenen munzam zarar ile yapmaktadır. Bu konuda kanıtlanması gereken, muayyen paranın gününde ödenmemesininden doğan zarar olduğunu, Diğer bir deyimle alacaklı davacı, fiilen uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumunda olduğunu, bu zarar paranın zamanında ödenmemesinden dolayı mahrum kalınan "muhtemel" kar, yada farz edilen gelir değildir....