Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelde "---- kazadan dolayı davacının maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin tazminat talebinin temerrüt tarihinden sonra tazmin edilmesi nedeniyle munzam zarar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının ne olduğu ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı" hususlarında olduğu anlaşılmıştır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, TBKnın 122.maddesine dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 49. Maddesindeki "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür." şeklindeki düzenlemedir....

    Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. ( ----BAM -----.HD -----) Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafın munzam zararını ispat edecek her hangi bir delil ibraz etmediği bu itibarla Türk Borçlar Kanununun 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan zararın, somut ve davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gerektiği ancak davacı tarafça somut vakıalara dayanılarak bir zararın gerçekleştiği ileri sürülüp kanıtlanmadığı, bu nedenle munzam zarar iddiasının davacı tarafından kendi durumuna özgü şekilde somut olarak ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. 21. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/755 Esas KARAR NO : 2023/51 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/10/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ait ----- Plaka No’lu araç ile davalı sigortalı tarafından sigortalı olan----- plaka no’lu aracın sebep olduğu 27.05.2019 Tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, ------kayıtlarına , -------plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkili alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL'sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, davalı şirkete kasko sigortalı aracının trafik kazasında hasarlandığını, davalının yaptığı ödemenin poliçe kapsamındaki zararı tam olarak karşılamadığını, ayrıca, geç ödeme sebebiyle de muhtelif banka hesaplarına faiz ödenmek zorunda kaldığından munzam zararının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL. bakiye araç hasar bedeli, 5.000,00 TL. da munzam zarar bedelinin ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu kararına göre, değer kaybı bedeli olarak 12.500 TL ile 354,00 TL ekspertiz ücretinin 12/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verildiği, davacının alacağının varlığını ispatlayamadığı ve 20.209,35 TL tazminat ve masraf toplamının 20/05/2022 tarihinde davalı tarafça davacıya ödenmiş olduğu anlaşılmakla; Türk Borçlar Kanununu 122. maddesinde, zararın temerrüt faizinden fazla olduğu takdirde munzam zarar talep edilebileceğinin düzenlendiği, Yargıtayın yerleşik kararlarına göre, munzam zararın olası bir zarar olmadığı, davacının iddia ve talep ettiği gibi muhtemel kar ya da karşılanan kısmı aşan zarar varsa bu husus inandırıcı bir biçimde kanıtlanabilirse ve de davalının kusuru/temerrüdü ile zarar arasında illiyet bağı kurulabilirse, bu koşullarda munzam zarar talep edilebileceğinin hüküm altına alındığı, davacının da somut bir zarardan söz etmediği, davacının muhtemel kar mahrumiyetine dayandığı, bu hususun...

              Bunun dışında alacaklının uğradığı zarar, temerrüt faizinin üstünde gerçekleşmiş olması durumlarında ise davada uygulanması gereken B.K.nun 105. maddesi gündeme gelir. B.K.nun 105. maddesi kaynağı ne olursa olsun temerrüt faizi yürütülebilir nitelikte olmak koşuluyla bütün para borçlarında uygulanma imkanına sahiptir. Munzam zarar borcunun hukuki sebebi, asıl alacağın temerrüde uğraması ile oluşan hukuka aykırılıktır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanamayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Alacaklı, borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olduğunu ispatla yükümlü değildir. Borçlu ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu kanıtlama koşuluyla sorumluluktan kurtulabilir....

                İNCELEME VE GEREKÇE:Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....

                  Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....

                    Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu