Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA:Davalı vekili; zamanaşımına uğramış davanın reddine, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine, 2918 Sayılı KTK. ve mevzuat gereği teminat dışında kalan "dolaylı zarar" talebinin reddine, mahrum kalındığı iddia olunan somut munzam zarara ilişkin delil sunulmadığı için ispat edilemeyen taleplerin reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur.Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir....

    Maddesinin 1/k bendinde "Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri" nin trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunun belirtildiğini, munzam zararın, ilgili madde hükmünde tanımı yapıldığı üzere "zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talebi" niteliğinde olduğundan ve yine teminat kapsamında yer alan doğrudan bir zarar olmadığından, huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, munzam zararın, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki fark olduğunu, somut olayda her iki durum arasında fark olmadığı ve davacının zarara uğramadığının açık olduğunu, başvurucu taraf her ne kadar müvekkili şirketin, tazminat ifasında geciktiğini ve bu sebeple zarara uğradığını iddia etse de iddia edilen gecikme...

      Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır....

      yapılan inceleme neticesinde; Dava 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 8.maddesi gereğince satınalma yoluyla kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı talebine ilişkindir....

      bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk mahkemesinde genel hükümlere göre görülür, görev kamu düzenine ilişkin olduğu ve resen inceleneceği,Somut olayda, davacının kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve borcun geç ödenmesinden kaynaklı doğan munzam zarar alacağının kısmi tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 4. maddeye göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

        Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, alacağın geç ödenmesi nedeniyle davacının uğradığı munzam zarar 63.095,45 TL olarak hesaplanmış ve bu miktar hüküm altına alınmış, alacağın 20.000,00 TL'lik kısmına dava tarihinden kalan 43.085,45 TL'sine ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, 27. Hukuk Dairesi'nce, ... 5....

          Davada uyuşmazlık, yaşlılık aylığının geç bağlanması nedeniyle davacının uğradığı zararın kapsamının diğer bir anlatımla zarar miktarının saptanması yönteminin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Zararın kapsamının saptanmasında Kurum işleminin niteliği ile davacının istek ve amacının gözönünde tutulması gerekir. Hal böyle olunca davacının mal varlığında husule gelen zarar, davacıya bağlanması gereken yaşlılık aylığıdır....

            Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Ancak munzam zararın olduğu hususunun alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK'nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11- ... E.-2007/ ... K. ilamı). Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde davacının karıştığı trafik kazası nedeniyle aracında değer kaybı meydana geldiği, bu hususta ... 'nin 20.12.2021 tarih, 2021/... E, 2021/ ......

              Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Ancak munzam zararın olduğu hususunun alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK'nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11- ... E.-2007/ ... K. ilamı). Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde davacının karıştığı trafik kazası nedeniyle aracında değer kaybı meydana geldiği, bu hususta ... 'nin 20.12.2021 tarih, 2021/... E, 2021/ ......

                TAZMİNAT DAVASITEMERRÜD FAİZİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 105 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 14.4.1998 gün ve 1997/680 E. 1998/168 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesi'nin 1.11.1999 gün ve 1999/11304-16829 sayılı ilamiyle; (...Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine ilişkin munzam zarar talebine aittir. Borçlar Kanunu'nun 105.maddesi uyarınca alacaklının duçar olduğu zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir. Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın tazmini 2 bölümde düşünülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu