Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat alacaklarına olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmişse de olay tarihinin ne olduğu da kararda belli değildir. Her kazası ayrı bir olay olup zararında her olay için ayrı değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca mahkemece öncelikle HUMK.nun 179/3 ve 75/2 maddeleri uyarınca, davacı tarafa 12.07.1997 tarihli kazası için ne kadar, 02.09.1997 tarihli kazası için ne kadar maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğunun açıklatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan kaza tarihinin açıklanmayarak infazda tereddüt yaratır biçimde hüküm kurulması da isabetsizdir. Yerel mahkemece her iki kazası nedeniyle de kazalıya ayrı ayrı % 20 oranında kusur veren 24.10.2008 tarihli kusur bilirkişi raporundaki kusur dağılımının karara esas alındığı görülmektedir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2019 NUMARASI : 2017/354 E., 2019/470 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket işçilerinden Fırat Yazar'ın 14/02/2014 tarihinde ölümüyle sonuçlanan olayın kazası olmadığını, davalı kurumun olayın kazası olduğuna ilişkin tespitinin yerinde olmadığını, Ankara 18. İş Mahkemesi 2014/284 E sayılı hak sahiplerince açılan tazminat istemli dosyada olayın kazası olmadığı yönündeki itirazlarının dikkate alınmayıp değerlendirilmediğini, ölüm olayının şüpheli olduğunu, işyerinde meydana gelen ölüm olayının mesai saatleri dışında vuku bulduğunu beyanla, olayın kazası olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; hak sahiplerince açılan tazminat istemli Ankara 18. İş Mahkemesi 2014/284 E sayılı dosyası ve kurumca açılan rücuen tazminat istemli Ankara 17....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, murisinin kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılar ... ve ...'nin dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat taleplerinin kabulüne, davacılar Emrah ve Eyüp'ün maddi tazminat taleplerinin reddine, Davacılar ... ve ...'nin ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....

      Uyuşmazlık davacının yargılama konusu kazası nedeniyle gücü kaybına uğrayıp uğramadıı noktasında toplanmaktadır. Dosyanın incelenmesinde, Kurum'un davacının maluliyetinin gerekmediği kararı verdiği, davacının bu karara ititraz ettiği anlaşılmaktadır. İş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tazmini davaları olup Kurum sigortalısının % 10 ve üzerinde maluliyetini tespit ederse ona kazası sigorta kolundan gelir bağlayacak ve bağladığı bu geliri olayda( kazasında) kusuru olan ilgililerden rücuen tahsil edecektir. İş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında ise rücuen tahsile konu bu Kurum ödemesinin tenzili gerekecektir. Bunun aksinin kabulü davalı ya da davalılardan mükerrer tahsil neticesini doğurur ki bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle kazasına maruz kalan sigortalının sürekli işgöremezlik derecesinin Kurumca tespiti önemli olup bu davada Kurum taraf değildir....

        Şantiyesine giderken yolda trafik kazası sonucu kazası geçirdiği, kazası sonucu omurgasının kırıldığı, omuriliğinin zedelendiği, sürekli sakat kaldığı iddiaları ile yine maddi ve manevi tazminat istemi ile dava açtığı, davacı, geçirmiş olduğu aynı kaza nedeni ile aynı davalıya karşı hem mahkememiz de hem de Adana 6.İş mahkemesinde dava açmış durumda olduğu, davaların ikisi de müvekkili ... İnş. Tic. A.Ş.'ye karşı aynı maddi olaya dayalı olarak ve açıldığı, her iki davada da maddi ve manevi tazminat talep edildiği, davacı mahkemesindeki davayı, dava konusu kazanın kazası olduğu saiki ile mahkememizdeki davayı ile trafik kazası saiki ile açtığı, bu durum derdest bir davaya konu olan ihtilaf hakkında farklı bir hukuki sebebe dayanarak bir dava daha açıldığını gösterdiği, dava davacının işçi olarak çalıştığı dönemde gerçekleşen kaza nedeni ile açıldığı, dava dilekçesine ve Adana 6....

          Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği ve davacıya her hangi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

            Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın davacı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, davalı kurumca 2.9.2008 tarihli yazı ile davacıya olayın Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince soruşturulduğu ve yapılan tahkikat sonucu olayın kazası olmadığı, kararın yargı tarafından belirlenmesi sonucunda ulaşıldığı, bu nedenle Kurumca mükerrer tahkikata gerek görülmediği bildirilmiştir. Daha açık anlatımla davacıyı zararlandırıcı olay SGK Başkanlığınca kazası olarak kabul edilmemiştir. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.İş Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.04.2012 gün ve 2007/378 E.- 2012/262 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin 03.04.2013 gün ve 2012/19645 E.-2013/6544 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, kazası sonucu oluşan sürekli göremezlik nedeniyle davacının manevi tazminat istemine ilişkindir. Bu tür davalarda sigortalıda oluşan göremezlik oranının tazminat miktarını doğrudan etkileyeceği açıktır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19.maddesidir....

                Davacının 07.11.2003 tarihinde meydana gelen kazası sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oluşmadığının Kurum tarafınca, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunca belirlendiği, geçirilen kazası nedeniyle sigortalıya 07.11.2003-14.02.2004 tarihleri arasında 4.874,13 TL geçici göremezlik ödeneği ödendiği, anlaşılmaktadır. Yapılacak , 07.11.2003 tarihli kazası nedeniyle davacının iyileşme süresini belirleyerek geçici göremezlik dönemi olan bu sürede %100 oranında göremez durumda olduğunu değerlendirerek, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak, hesaplanan bu zararından Kurumca sigortalıya ödenen geçici göremezlik ödeneğinin rücuya tabi kısmını düşmek ve çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  Dosya içerisinde ki belgelerden murisin 4857 sayılı Yasa kapsamında çalıştığına dair açılan hizmet tespiti davasının karara çıktığı anlaşılmakla birlikte hizmet tespiti davasının kabul edilmesi halinde dahi olayın kazası olup olmadığının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karara bağlanmış olması gerekir. İş kazası nedenine dayalı tazminat davaları için zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun niteliğindedir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Olayın kazası olduğunun tespiti yapılmadan İş Mahkemelerince tazminat davasının görülmesi mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu