Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nuri'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, sigortalının kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ...ve...dışındaki tüm davalılar açısından maddi manevi tazminat istemlerinin reddine, davalılar ...ve...açısından ise davacı eşin maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı çocuk ...'in maddi tazminat istemi ile tüm davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacılar murisinin kazasının meydana gelişinde %20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, davacı eşin maddi zararı hesaplanırken kazası sigorta kolundan kendisine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilecek kısmının zarar tutarından tenzil edilmediği, yine davacı çocuk ...'...

    Zararlandırıcı sigorta olayının, kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin, Sosyal Sigortalar Kanununun 2'nci madde anlamında sigortalı olması, 2) sigorta olayının, maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....

      K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; olayın kazası olduğu açık olup, davanın salt kazası tespitine ilişkin olduğu ve bu kazası sebebi ile ortaya çıkan maluliyetteki kusur durumunun gerektiğinde açılabilecek bir tazminat davasında değerlendirilebileceğine göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı ve davalı ...'ye yükletilmesine, 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ: Elazığ İş Mahkemesi TARİHİ : 04/02/2015 NUMARASI : 2013/869-2015/88 Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminat ile bakıcı giderinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

          Kuruma belirtilen şekilde bir bildirimde bulunulmadığının anlaşılması halinde mahkemece yapılacak , davacıya kazasını veya meslek hastalığını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası veya meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazası/ meslek hastalığı tespiti” davası açması için önel vermek, önel içerisinde dava açılması halinde bu davanın sonucu beklenilerek, sonucuna göre davacı sigortalının Kurum tarafından sürekli göremezlik oranın tespiti ve giderek tespit edilen bu oran doğrultusunda gelir bağlanmasının temini sağlandıktan sonra tazminat davasının çözüme kavuşturmaktır. (Kapatılan 21....

          Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastaneleri 10.06.2010 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının % 11 olarak belirlendiği ve bu oranın sürekli göremezlik derecesi olarak hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının maluliyeti oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde de maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....

            K A R A R 1-Taraflar arasındaki kazası sonucu talep olunan maddi ve manevi tazminat istemine dair, Mahkemece verilen 30.12.2010 tarihli karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare 7.10.2011 tarihli dilekçesi ile vekaletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan davalı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Davacının temyizine gelince Dava, kazası sonucu maluliyete uğrayan sigortalı davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece,maddi tazminat istemini reddine manevi tazminatın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Maddi tazminatın reddi, davacıya ödenen gelirlerin peşin sermaye değerlerinde yargılama sırasında meydana gelen artışlardan kaynaklandığından, reddedilen maddi tazminat miktarı için davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              Mahkemece, davacının 12.3.1999 ve 1.7.2000 tarihlerinde geçirdiği zararlandırıcı olayın davalı Kurumca kazası olarak kabul edildiği, davacının kazası sonucu göremezlik derecesinin % 0 olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....

                Bir olayın kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulması, zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin neticelerinin de bulunması nedeniyle önemli olup, olayın kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurum'un yapacağı tahkikatla, sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı olarak tazminat davalarında öncelikle çözümlenmelidir. Kurumun bir olayı kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer, işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek kazası tespit davası açabilirler....

                  Bir olayın kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulması, zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin neticelerinin de bulunması nedeniyle önemli olup, olayın kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurum'un yapacağı tahkikatla, sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı olarak tazminat davalarında öncelikle çözümlenmelidir. Kurumun bir olayı kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer, işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek kazası tespit davası açabilirler....

                    UYAP Entegrasyonu