Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; kazası olduğu iddia olunan 10.05.2010 tarihli zararlandırıcı olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının maluliyet oranının tespiti ve giderek kendisine kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu açıklamadan olarak belirtilen husustaki eksiklik giderilmeden Mahkemece neticeye varılması doğru olmamıştır....

    İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle sürekli görmezlik nedeniyle maddi tazminat talep edebilmek için kişinin meslekte kazanma gücünü yitirmiş olması gereklidir. Davacının meslekte kazanma gücünü yitirmemiş olduğu açık olup maddi tazminat talebinin reddinde isabetsizlik yoktur. Her ne kadar davacı sigortalı geçirmiş olduğu kazası nedeniyle meslekte kazanma gücünü yitirmemiş ise de kazası neticesi oluşan rahatsızlık nedeniyle üzüntü ve elem duyacağı açık olup lehine manevi tazminata hükmedilmesi yerinde olduğu gibi hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı da dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olmuştur. Açıklanan bu nedenlere göre davacının istinaf isteminin HMK353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İş ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği, düşünüldü: K A R A R Dava, kazası sonucu maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 1. İş Mahkemesince; kazası sebebiyle açılan tazminat davasında davacı tarafça ...'ya başvuru ve tahkikat işlemlerinin yapılması için gerekli işlemlerin yapılmamış olması göz önünde bulundurularak, kazası hükümlerince değil haksız fiil hükümlerine göre yargılamaya devam olunması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise kazası sebebiyle açılan tazminat davasında ...'...

      Başkanlığını hasım göstererek geçirdiği kazası sebebiyle sürekli göremezlik oranının ve bu maluliyetinin kazası ile illiyetinin tespiti için dava açması için önel vermek, tespit davasını tazminat davası için bekletici mesele saymak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Kabule göre de % 0 maluliyetin tespiti durumunda bile davacının uğradığı kazası sonucu kalçasının kırıldığı müfettiş raporu ile bildirilmiş olmakla davacıya ilişkin tüm tedavi evrakları getirtilerek bu durumun sabit olması halinde hayatın olağan akışı gereği bundan dolayı elem ve ızdırap duyduğu kabul edilerek uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi yerine davacının olay sebebi ile cismani zarara uğramadığı kaza nedeniyle ruhsal olarak acı duyduğunu kanıtlayamadığı gerekçeleri ile manevi tazminat talebinin tamamının reddi doğru olmamıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Kurumunca tahkikat sonucunda zararlandırıcı olayın kazası olarak kabul edildiği ancak ... Kurumunca maddi tazminat talep eden davacı anne ...'na kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumun davacı anneye gelir bağlamama sebebi olarak Kurum memurları dosyaya “ölenin haksahibi kimse olmaması nedeniyle tahsis yapılmadığına” ilişkin cevap bildirilmiştir. Kurumun bu cevabının davacı anneye gelir bağlanmama sebebini tam olarak açıklayan bir yanıt olmadığı ortadadır. Hal böyle olunca da öncelikle maddi tazminat talep eden davacı annenin maddi tazminat istemi bakılmından bu davacıya Kurumun gelir bağlamama nedeninin açık bir şekelde ortaya konulmadan eksik araştırma ile karar verilmesi de hatalı olmuştur. Yapılacak , maddi tazminat isteminde bulunan davacı anne ... maddi tazminat istemi bakımından öncelikle Kurumun bu davacıya gelir bağlamama nedenini Kurumdan sormak, gelen yanıta göre gerekirse bu davacıya .......

          Mahkemece, davacılar vekilinin, ...ne yönelik maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacılar vekillerinin, maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... lehine 3.000,00 TL. ve davacı ... lehine 2.000,00 TL. ve davacı ... lehine 2.000,00 TL tutarlarındaki maddi tazminatların 20.01.2009 kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte ve ıslah edilen davacı ... lehine 59.168,96 TL ve davacı ... lehine 28.324,56 TL ve davacı ... lehine 20.391,62 TL tutarlarındaki maddi tazminatların, faizsiz olarak davalı ... Şirketinden tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine ve davacılar vekillerinin fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacılar vekillerinin, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... lehine 40.000,00 TL ve davacı ... lehine 3.000,00 TL ve davacı ... lehine 5.000,00 TL tutarlarındaki manevi tazminatların 20.01.2009 kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı ......

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacılar murisinin 06.05.1985 tarihinde hat işçisi olarak çalışmaya başladığı, en son ... tesisat işletme bakım ustası olarak çalışmakta iken 17.12.2004 tarihinde saat 16.30 sularında işyerinde kalp krize geçirerek koroner arter daralmasına bağlı myokard infarktüsü sonucu öldüğü, Sosyal güvenlik Kurumu tarafından ölüm olayının kazası olarak kabul edilmemesi nedeniyle, açılan dava üzerine Ankara 11.İş Mahkemesinin 10.04.2008 gün ve 2006/275E, 2008/219K sayılı ilamıyla sigortalının kalp krizi sonucu ölümü olayının kazası olduğunun tespitine karar verildiği ve kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, tazminat davasında mahkemece kusur incelemesi yapılmadan maddi ve manevi tazminat istemleri hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesi; İş Kanununun 77....

              İş Mahkemesinin 2016/501 Esas ve 2019/78 Karar sayılı kazası tazminat davası kapsamında davacının eşine faiziyle birlikte maddi ve manevi tazminat olarak protokol ile 514.880,00 TL ödendiğini, yine kazası kapsamında işyeri aleyhine SGK tarafından Gebze 4. İş Mahkemesi 2017/291 Esas sayılı dosya ile faiz hariç 184.233,00 TL değerinde rücu davasının devam etmekte olduğunu, davalı işyerinin kazası sonucu yüklendiği tazminat tutarları devam eden rücu davası ile birlikte toplamda 726,061,00 TL tutarında olduğunu, davanın zenginleşme girişimi ile açılmış bir dava olduğunu, davacının eşi ile aile birliğinin sürdüğünü, davacının eşine ödenen yüksek tutarlı tazminatın ailenin yaşam düzeyine yükselttiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle zaman aşımına da uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; " Dava kazası nedeniyle manevi tazminat istemidir....

              Uyuşmazlık sürekli göremezliğin bulunmadığı durumlarda dahi bedensel bütünlüğü ihlal edilenin manevi tazminat istem hakkının bulunup bulunmadığına ve sürekli göremezlik söz konusu olmasa bile kazası nedeniyle istirahatli olunan dönemde yoksun kalınan kazancın talebinin mümkün bulunup bulunmadığına ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde diğer taleplerin yanı sıra kazası nedeniyle raporlu istirahatli olduğu giderek çalışamadığı günler nedeniyle uğradığı maddi zararın tazminini de istemiş olup bu talep geçici göremezlik döneminde yoksun kaldığı geliri de kapsar. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 16-89 ve 5510 sayılı Yasanın 18. maddelerinde kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir....

                Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediğinin, Kurumca işkazası olarak kabul edilip edilmediğinin mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

                  UYAP Entegrasyonu