Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayanağını oluşturan, 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinde; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında aktinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunun 4/f maddesinde 1475 sayılı İş Kanunu'ndan farklı olarak sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı, buna karşılık 77/son maddesin de ise; sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümlerin, işyerindeki çıraklara ve stajerlere de uygulanacağı belirtilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası 1. maddesine göre yasasına dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıklar mahkemelerinde görüleceğinden, çıraklarla ilgili 4857 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra gerçekleşen kazası ve meslek hastalığına dayanan tazminat davalarına da İş Mahkemelerince...

    ın maddi tazminat isteminin kabulüne, 36.148,73 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddine, davacı eş ... için 50.000,00 TL, çocuklar Yakup, ... ve ... için ayrı ayrı 40.000,00'ar TL ölen işcinin kardeşleri ..., ...ve ...çin ayrı ayrı 25.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde kazası meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü en az % 10 azalmış olan sigortalılara sürekli göremezlik geliri, 23. ve 24 maddesinde meslek hastalığı veya kazası sonucu ölen sigortalıların eş ve çocukları ile ana ve babasına yasada belirlenen koşulların varlığı halinde kazası veya meslek hastalığı sigorta kolundan gelir bağlanacağı, 73/A maddesinde de tarifesine göre tesbit edilecek...

      Başkanlığı adına Av. ... ile .... adına Av. ... arasındaki dava hakkında İş Mahkemesinden verilen 31.12.2013 günlü ve 2013/351 E. - 2013/865 K. sayılı hükmün, temyizen incelenmesi tarafların vekillerince istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Eldeki rücuan tazminat davasına konu kazası ile ilgili olarak, davalı işveren vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği, sigortalı tarafından işveren aleyhine kazası ile ilgili olarak açılan tazminat davasına ilişkin dosya celbedilip, dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Manevi tazminat talebi yönünden yapılan irdelemede ise; özellikle davacının kaza tarihindeki yaşı(32), kazası tarihi, kazasının gerçekleşme biçimi, kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur oranları, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazası nedeniyle husule gelen malüliyetin derecesi, davacının bu malüliyeti nedeniyle çektiği ve çekeceği üzüntü, ülkenin ekenomik koşulları, davalı işverenin mali durumu, paranın satın alma gücü, 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtilen ilkeler ve hak nesafet kuralları gözönünde tutularak, Mahkememizce hükümde gösterilen miktarda manevi tazminat takdir edilerek talebin kısmen kabulü ." gerekçesi ile hüküm kurulmuştur....

        Yaşıyan yönünden kazası olarak kabul edilip edilmediği konusunda dosya içerisinde bir tahkikat raporunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. .../... -2- Yapılacak ; SGK Başkanlığına müzekkere yazarak ölen sigortalı yönünden olayın kazası olup olmadığına ilişkin bir tahkikat yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise tahkikat evrakını getirtmek, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmediğinin anlaşılması halinde davacılara Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmak, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edildiğinin anlaşılması halinde ise bir karar vermekten ibarettir....

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2018/12 E. - 2019/383 K. DAVA KONUSU : Tazminat (İş Kazasından Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı işyerinde çalışırken kazası geçirdiğini ileri sürerek; maddi ve manevi tazminat alacakları talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davacının yerinde kazası geçirmediğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 20/05/2019 Tarih ve 49 Nolu İş Kazası Ünite Kararı doğrultusunda; davacının, 20/06/2009 tarihinde maruz kaldığını iddia ettiği olayın kazası olmadığının bildirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Kurumunca kazası olarak kabul edildiği, ancak kurumun 04/12/2013 tarihli yazılarına göre davacı Babanın kurumdan yaşılık aylığı alması, davacı annenin de babayla beraer yaşaması ve asgari ücretin üzerinde gelir sahibi olması nedeniyle kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı babanın kurumdan aylık almaması nedeniyle kazası sigorta kolundan gelir bağlanmamış olması nedeniyle maddi tazminat isteminin reddi yerinde ise de; davacı anne için davacı vekilinin 06/05/2016 tarihli celsedeki ölüm aylığına ilişkin dava açmayacaklarına dair beyanı, davacı tarafın kazası sigorta kolundan gelir bağlanması istemli kuruma karşı dava açmayacakları şekilde yorumlayarak, davacı annenin maddi tazminat istemi hakkında red kararı verilmesi doğru olmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, 08.11.2013 tarihinde meydana gelen kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Tazminat talebine konu kazası 31/10/2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Davaya konu kazası neticesinde davacının tedavi masrafları için SGK kurumunca işverenlere karşı Sakarya 3.İş mahkemesinde rücu davası açılmıştır. İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi, diğer bir deyişle zamanaşımı süresi; kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır (TBK m.146). İş kazası neticesinde yaralanma (maluliyet) veya ölüm olması arasında genel zamanaşımı bakımından herhangi bir fark yoktur. Zamanaşımı süresi açısından dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta; kazası neticesinde maluliyet (yaralanma) vakıalarında maluliyet oranının kesin olarak tespit edilememesi durumunda zamanaşımı süresinin ne zaman işlemeye başlayacağıdır. Maluliyetin “gelişen bir durum” nedeniyle artması halinde, zamanaşımı süresi maluliyetin kesin olarak tespit edildiği son rapor tarihinden itibaren işlemeye başlar....

                UYAP Entegrasyonu