Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda değinilen yasa maddeleri çerçevesinde dava dosyası değerlendirildiğinde; Müteveffa ile davalı firma arasında hayat sigortasına ilişkin poliçe düzenlendiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davanın dayanağı kredi hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

    Sigorta Sözleşmesi kapsamında sigorta kapsamına dahil edildiğini, dava konusu krediyle bağlantılı olarak "26.01.2017 başlangıç tarihli,.... numaralı" poliçesi bulunduğunu, söz konusu hayat sigortası ile bankadan kredi kullanan kişiler isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alındığı ve bu kişilerin herhangi bir nedenle vefatları halinde sözleşmede belirlenen sigorta bedeli sözleşmede belirtilen şartlar uyarınca hak sahiplerine ödendiğini, yani sigorta süresi içinde sigortalının vefatı halinde -teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere- kredi borcu bankaya, varsa teminatın kalan kısmı sözleşmede belirtilmişse lehtarlara, lehtar belirtilmemişse kanuni mirasçılara ödendiğini, bu sigortanın(sigorta bedeliyle sınırlı olmak üzere) sigortalının sigorta süresi içerisinde vefat riskine karşı güvence sağlayan hayat sigortası olduğunu, teminatın kapsamı grup hayat sigorta sözleşmesi özel şartlarına, poliçe özel şartlarına ve hayat sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, sigortalı .... ın vefat etmesi...

      nın geçirdiği kalp krizi neticesinde 09.11.2013 tarihinde hayatını kaybetmesi üzerine davacıların başvurusuna davalının şubat 2012 tarihinde alınan sağlık kurulu raporunda murisin kroner arter hastalığı mevcut olduğunun tespit edildiğini, sigorta başlama tarihinden önce oluşan bu rahatsızlığın sigorta yapılmasına esas teşkil eden sağlık beyanı formunda beyan edilmediğini, Hayat Sigortası genel şartları sözleşmenin yapılması sırasında beyan yükümlülüğü maddesi uyarınca tazminat taleplerini reddettiğini, davalının tazminat taleplerini reddetmesinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, sigorta sözleşmelerinin akdedilmesinde davacıların murisinin kasıt derecesinde kusur atfedilecek herhangi bir menfi davranışının olmadığını, banka ve davalının gerekli özeni göstermediğini, davacı hakkında araştırma yapmayarak basiretli tacir gibi davranmadığını beyanla 130.000,00-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece iddia savunma toplanan delliller ve yapılan yargılama sonucuna göre davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, sigorta poliçesinin dava dışı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği, dava dışı ... Bankasının poliçede dain mürtehin sıfatı ile yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi mümkündür. Kredi borcunun poliçe teminatından daha düşük miktarda olduğu durumda kredi borcunun artan kısım için bankanın onayına da ihtiyaç bulunmamaktadır. Yargılama sırasında dava dışı bankadan davaya muvafakat edip etmediği sorulmuş, bankaca verilen cevabi yazıda davaya muvafakat etmediği, sigorta bedelinin takibe intikal etmiş borca mahsubunun gerektiği bildirilmiştir....

          Emeklilik ve Hayat AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir 2-Dava, dava dışı bankadan alınan kredi dolayısyıla davalı sigorta tarafından yapılan hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, murisin ölümü ile ölmeden önceki mevcut rahatsızlıkları arasında illiyet bulunmadığı, denetime elverişli rapora göre davalı sigorta şirketinin davacılara 10.405,80 TL ödemesi gerektiği, söz konusu alacaktan sadece davalı sigorta şirketinden istenebileceği, davalı sigorta şirketinin cayma hakının hukuki olmadığı, 23.10.2011-23.06.2013 tarihleri arasında doğmuş olan 14.568,12 TL lik tutar yönünden de davacıların davalılara karşı borcu olmadığı, bu tutarın davalı sigorta şirketince karşılanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Dava, Hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK'nın 1269. maddesi uyarınca malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda sigortalı konumunda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o surette sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. (TTK. 1456 Md.) Somut olayda, yargılama aşamasında hakem heyetince ;dain ve mürtehin hakkı olan ... Bankası A.Ş.'...

              Giderlerinin borcu olduğunu, sigortacının bankaya ödeyeceği komisyon ile sigorta sözleşmesinden doğan doğan tazminatın bankaya ödeyeceğini,; ancak tazminat tutarına itiraz etmesi halinde kendisine verilen süne içinde tazminat tutarını bankaya ödediği takdirde sigorta poliçesinden doğan hakların kendisine devredileceğini; aksi halde bankanın tazminat tutarını tahsil etmeye yetkili olduğunu kabul eder. Müşteri, sigorta şirketi ile tazminat konusunda çıkacak anlaşmazlıklar nedeniyle banka tarafından dava açıldığı takdirde masrafların tümünün kendisine ait olduğunu ve ayrıca banka aleyhine sonuçlanması halinde herhangi bir talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder" maddesine yer verilmiştir. Davalı banka ile müteveffa ...arasında imzalanan 08.03.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 9. Maddesinde aynı düzenlemeye yer verilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 27/10/2020 NUMARASI: 2019/589 Esas - 2020/621 Karar DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR TARİHİ: 11/02/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, emtia taşıma ve emtia taşıma sigortasından kaynaklanan tazminat istemine dayanmaktadır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/308 Esas KARAR NO : 2022/324 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 05/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili tarafından sunulan 27/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafların babası/eşi müteveffa ...'ın 29/03/2021 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın eşinin ve çocuklarının mirasçı olduğunu, müteveffanın ... bankası A.Ş'den konut kredisi kullandığını, iş bu kredi nedeniyle müteveffa ... ile davalı ......

                    Adapazarı Şubesi arasında 30/12/2013 tarihinde imzalanan tüketici kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan 30.000,00 TL kredi sebebiyle, muris ile davalı sigorta şirketi arasında 43.482,00 TL vefat teminatlı kredi grup hayat sigortası sertifikası düzenlendiği, murisin 25/11/2016 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları tarafından rizikonun gerçekleşmesine dayalı olarak sigorta şirketine yapılan başvurunun sağlık ile ilgili sorulan sorulara beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığı belirtilerek reddedildiği, eldeki davanın, ölüm sebebi ile beyan edilmeyen hastalık arasında illiyet bağı bulunmaması, hayat sigortası sertifikasının matbu ve yeterli bilgilendirme içermediği iddiası ile açıldığı ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bakiye vefat tazminatı bedelinin ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (beyan) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK.'...

                    UYAP Entegrasyonu