Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devlet Hastanesinde sunulan hizmet ... hizmeti olup söz konusu hizmet hasta kayıt ile başlar tanı-teşhiş-tedavi ve hasta çıkış işlemleri ile son bulur. Müvekkilinin yaptığı hasta giriş kaydı, hekimin vermiş olduğu tetkiklerin barkodunu yazdırma, hasta dosyası oluşturma düzenleme , reçete yazma, ilaç isteme, sarf düşme , ameliyat malzemesi isteme, epikriz yazma, istirahat raporları düzenleme, ameliyat listesi hazırlama, ameliyat kodlarını yazma, evrak takibi, veri kaydı, ... ve ilaç raporlarının düzenlenmesi, hizmet malzemelerinin bilgisayara girilmesi ve hasta çıkış işlemleri alt işverene devredilebilecek yardımcı işlerden değil, davalı Bakanlık bünyesindeki hastanenin vermiş olduğu ... hizmetinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olduğunu, asıl iş olduğunu, müvekkilinin yaptığı iş teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirecek bir iş olmayıp bilgisayar kullanımı uzmanlık gerektirmeyecek düzeyde olduğunu, tüm bu sebeplerle; öncelikle dava dışı taşeronlar ile ......

    Davalı T6 cevap dilekçesinde özetle; 2017 yılı ekim ayında davacıların müşterek çocuğu olan Süleyman Sefa Zengin isimli hastanın vefatı bakımından müvekkili T6'ın herhangi bir ihmali, hatası ve kusuru olmadığını, davacıların talep ettikleri maddi ve manevi tazminatların haksız ve kötü niyetli olduğunu, hasta takibi ve sevki sırasında yapılan tüm uygulamalarda hasta yararının ön planda tutulduğunu, müvekkilinin hekim olarak hastanede yatışı sırasında hastaya gerekli tıbbi desteği sağladığını, davacıların down sendromlu müteveffa için ileride desteğinden yoksun kalacaklarından bahisle maddi tazminat istemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, manevi tazminat yönünden istenen bedellerin de haksız ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi gereği bir takım branşlarda hizmet sunmayı taahhüt ettiklerini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava dışı ... isimli hastaya uygulanan tedavi hizmeti ile ilgili faturanın,hastaya ... hizmeti sunulmadığı gerekçesi ile ödenmediğini, sözleşmenin 5.1.4 maddesi uyarınca 40.000 TL para cezası ile cezalandırıldığını,kesilen cezanın sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 15.09.2011 tarihinde alacaklarından kesilen 40.000 TL nin kesinti tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava dışı hasta ... a ait ... karnesinin aldatma kabiliyeti olduğu ve bu ... karnesini kullanan 3.kişinin eyleminin davacı ile zarar arasındaki illiyet bağını kesen ağır kusur niteliğindeki eylem olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      lı hastaların kabul ve tedavilerine ilişkin her yıl yenilenmekte olan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, 13.12.2012 tarih ve 18862247 sayı ile şirkete yapılan tebligata bahse konu soruşturma kapsamında adı geçen şahısların muayene olmadığı, hiç ameliyat yapılmadan kuruma faturalandırıldığı gerekçesiyle kurum zararının oluştuğu ve bu nedenle sözleşmeye aykırı davrandığından bahisle 10.000,00 TL idari para cezası uygulandığını, davalı kurumun sözleşmenin 11.1.15 maddesine dayanarak ceza kesmesinin hukuka aykırı olduğunu, adı geçen hastaların hastaneye müracaat tarihlerini, hasta onama formlarını, epikriz raporlarını, muayene oldukları poliklinikleri, doktorları tarafından istenen tetkiklerini, bu tetkiklere ait epikriz raporlarını sundukları halde davalı kurumun bunları dikkate almayarak cezai işlemi geri almadığını tüm bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak davalı kurumun almış olduğu cezai işlem kararının iptaline karar...

        Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle, 02/01/2013-30/01/213 dönemine ait harcamalara ilişkin fatura bilgilerinin sistemdeki teknik arıza nedeni ile sisteme girişinin yapılamadığı, hasta kabul, hasta kayıt, rapor, takip detay bilgilerinin sisteme girilmiş olup dosyalarında mevcut olduğu, sistemdeki teknik arızadan davalı kurumun sorumlu olduğu, davalı kurumun faturalara esas olan hizmetlerin verilmediğine ilişkin bir savunmada bulunmadığı, tebliğ edilen ihtarnameye ve faturalara süresinde itiraz etmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, 333.526,36-TL nın 13/02/2013 ten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı kurum 5502 sayılı ......

          in beyanları üzerine tesis edildiği anlaşılmaktadır.Davacı tarafından iptali talep edilen cezai işlemin temel dayanağının bu hasta beyanlarına dayalı olarak düzenlenen teftiş tutanakları olduğu, davalının delil olarak da bu belgelere dayandığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından yürütülen soruşturmaya konu denetim raporu hükme gerekçe teşkil etmesine rağmen bu denetim tutanağına esas tanıklar mahkemece dinlenmemiştir. Oysa cezai işlemin uygulanmasında bu tanık beyanlarının önemli bir etken olduğu ve davalı kurum tarafından bu tanık beyanlarına atıfla sözleşmeye aykırı davranıldığı sonucuna varılarak işlem yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece bu hasta ve tanıkların beyanlarının tespit edilip gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

            Somut olayda davalı, dava dışı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nün davacıya hasta sevkinin durdurulduğnu bildiren 28.5.2003 tarihli yazısı üzerine aynı yönde karar almış olup, bu işlemin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu açık ve belirgindir. Ayrıca, taraflar arasındaki serbest iradeyle düzenlenmiş sözleşme hükümlerine uygun yapılan bu işlemde davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı gibi, sözleşme hükümlerinde genel işlem şartlarına da bir aykırılık yoktur. Böyle olunca, davacının bu nedenle davalıdan maddi ve manevi tazminat istemesi olanaklı değildir....

              GEREKÇE: Dava, doktor hatasına ( malpraktis ) dayalı maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Malpraktis davaları (doktor hatası nedeniyle tazminat davaları) hukuki dayanağını haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme veya hizmet kusuru yapılmasından almaktadır. Hasta, idareye karşı tıbbi malpraktis davası açarken hizmet kusuruna; gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine dava açarken haksız fiil, sözleşmeye aykırılık veya vekaletsiz iş görme gerekçelerinden birine dayanmalıdır. Tıbbi uygulama hataları nedeniyle tazminat davaları, yapılan tıbbi uygulamanın niteliğine göre farklı hukuki gerekçelere dayanılarak açılabilir. Kural olarak doktor/hasta ilişkisi hukuki nitelik itibariyle “vekalet sözleşmesi” kapsamında değerlendirilmektedir (6098 sayılı Borçlar Kanunu m.502 vd.). Vekalet sözleşmesi hükümlerine göre hasta, vekil eden; doktor ise tıbbi uygulamayı yapacak vekil olarak nitelendirilmektedir....

              Esasen davalı vekilince sunulan işbu belgeler zaten delil olarak dayanılan hasta dosyası içinde bulunan o dosyaya ait belgeler olduğu takdirde ilgili hastanelerce müzekkerede yazılı hususların gereği gibi yerine getirilmediği ve hasta dosyasının ve hasta ile ilgili evrakların mahkemeye eksik sunulduğu sonucuna varılacaktır. Bu durumda, mahkemece, bu belgeler eklenerek bu belgelerin dosya muhteviyatı olup olmadığının sorularak davacı ...’nın İzmir Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde bulunan gebelik takibiyle ilgili tüm hasta kayıtlarının eksiksiz şekilde dosya kapsamına alınmasından sonra yapılacak değerlendirmeye göre bir sonuca varılması gerekmekle eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamıştır. 3- Davacılar vekili, dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat da talep etmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu reçetenin sahte rapora dayanılarak düzenlendiğini, reçetenin ilgili doktor tarafından düzenlenmediğini reçetedeki ilaçların hasta ya da hasta yakınına teslim edilmediğini, reçete arkasındaki ilaçları aldım imzasının hasta ya da hasta yakınına ait olmadığı, eczacının 2009 yılı ilaç temin protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 4.3.6 maddelerini ihlal ettiğinden kurumun ceza maddelerini işlettiğini, kurum tasarrufunun yerinde olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 27....

                UYAP Entegrasyonu