Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Davanın sigorta poliçesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat davası olduğu, Sakarya 4. AHM tarafından davanın TTK'da düzenlenen hususlardan olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, Sakarya ATM tarafından ise davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşen haksız fiilenden kaynaklandığı, davalıların tacir olmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. Dava, Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesinden kaynaklanan halefiyete dayalı olarak ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsiline ilişkin tazminat davası olup, sigorta ettirenin kendisine zarar verene açacağı davanın, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder....

    Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

      Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

        Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

          Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, dava dışı sigortalı ile davalılar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlığın kira hukukundan kaynaklı rücuen tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığından ve davacının dava dışı kiraya veren tarafından sigortalanan ve çalınan araçların bedelini ödeyip rücuen talepte bulunduğundan davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. TTK'nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir....

            Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut olayda, dava 07.02.2022 tarihinde, 6502 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Bu durumda, davaya konu olay yönünden 6502 sayılı yasanın uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/644 Esas KARAR NO : 2023/229 DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 19/10/2022 KARAR TARİHİ : 24/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 19/10/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket'e 17/09/2019-17/09/2020 vadeli, ... numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” ile sigortalı; ... plakalı aracın, 11.12.2019 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza sonucu hasara uğradığını, davaya konu kaza meydana geldikten sonra hazırlanan Kaza Tespit Tutanağı'na göre kazada davalının maliki olduğu ... plakalı araç tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın onarımı için 150.000 TL ödendiğini, daha sonra aracın sovtaj olarak satışı sonrası 93.000,00 TL tahsil edildiğini ve müvekkil şirket zararının 57.000 TL olduğunu, müvekkili şirketin...

              Bu nedenle davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Göreve ilişkin usul kuralları HMK 114/1-c gereği dava şartıdır. Dava şartları kamu düzenindendir. Kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardandır. HMK115/2 md. gereği davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan (davanın görev nedeniyle) usulden reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki hüküm kurulmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 2-Kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların 2 hafta içerisinde müracaatı halinde dosyanın görevli ......

                Bu durum karşısında, TTK'nun 3, 4, 5, 16/2 maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı İSKİ'nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu, dava konusunun tacirler arası haksız fiil niteliğinde olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasının ticari dava olduğu gözetilerek; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine davanın usulden reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiği ve verilen görevsizlik kararın usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir....

                Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu 22/03/1944 Tarih 37 Esas, 9 Karar sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." ilkesi benimsenmiştir. TTK.'nın “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde, “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....

                  UYAP Entegrasyonu