Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Selçuk vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli olan mahkemenin aile mahkemesi olması nedeniyle görev itirazında bulunduklarını, evlilik birliğinin boşanma sonrasında açılacak davalardaki zaman aşımı süresinin bir yıl olduğunu, davanın 07/10/2020 tarihinde açıldığını, davacının tüm haklarının 08/01/2020 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız fiil eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat davasında husumeti müvekkiline yöneltmiş ise de, müvekkili tarafından davacıya yönelik hiçbir haksız fiil bulunmadığını, iddiaların iftira olduğunu, müvekkilinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, maddi tazminat açısından ise, müvekkilinin sebep olduğu davacıya yönelik maddi kaybı bulunmadığından müvekkilinden maddi tazminat talebinin hukuken mümkün olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, görev itirazlarının kabulü ile davanın görev yönünden reddine...

Manevi tazminat yönünden; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekili tarafından manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kabul kararına yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/331 Esas KARAR NO : 2021/316 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 05/05/2021 KARAR TARİHİ : 18/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, görev yönünden dava şartı yokluğu bulunduğu, görev konusu kamu düzeninden ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gereken hususlardan olmakla, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılmakla, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/08/2014 tarihinde ...'da meydana gelen, davalılardan ... A.Ş.'nin işleteni ve diğer davalı ...'ın sürücüsü olduğu ... plakalı otobüsün kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, maddi ve manevi açıdan perişan duruma düştüğünü, bu doğrultuda ......

      Ürün Belgelendirme Yönergesine göre hesaplanacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının eylemleri ile... markasını vaki tecavüzünün tespit ve men'ine, 18.880 TL (KDV dahil) maddi tazminat ile takdiren 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiile ilişkin tespitin yapıldığı tarihten itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        Mahkemece, maddi tazminat yönünden bilirkişi raporu alınmış ve ... dışındaki davacıların manevi tazminat istemleri kısmen kabul edilmiştir. Davacılar dava dilekçesinde desteklerinin davalı tarafından ortada hiç bir neden yok iken öldürüldüğünü belirtmişler ve tam kusur durumuna göre istemde bulunmuşlardır. Oysa mahkemenin de kabulünde olduğu üzere olayda ölenin haksız tahrik derecesinde kusuru bulunmaktadır ve maddi tazminat istemlerinden bir miktar kusur indirimi yapılmıştır. Ancak davacılardan ...'nın manevi tazminat istemi aynen kabul edilmiştir. Mahkemece davacılardan ...'nın manevi tazminat isteminden de, ölenin kusur durumu gözetilerek, fakat matematiksel oranla bağlı kalınmaksızın bir miktar indirim yapılmalıdır. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava; haksız fiil nedeniyle geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğrayan davacı tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır....

          Davacı, davalının kendisine hakaret etmesi nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü, davalının eyleminin kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu ayrıca bu olay nedeniyle avukat tutmak ve Adliyeye gidip gelmek zorunda kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, tazminat taleplerinin mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının hukuka aykırı eyleminin kesinleşen Ceza Mahkemesi kararı ile sabit olduğu belirtilerek davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Maddi zarar kavramı, haksız eylem nedeniyle kişinin malvarlığında doğrudan meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Davaya konu olayda, davalının haksız eylemi nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü açık olsa da; söz konusu haksız eylem nedeniyle davacının malvarlığında doğrudan bir eksilmenin meydana geldiği söylenemez....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddine Davacının maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının, haksız tutukluluk sebebiyle oluşan maddi zararlarının araştırılmadan karar verildiğine, ceza davası sebebiyle avukatına ödediği ücretin ve cezaevinde kalması sebebiyle yaptığı tüm masrafların maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiğine ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Koruma tedbirlerine dayalı tazminat davalarında maddi ve manevi tazminat istemlerinin birlikte değerlendirilip, vekalet ücretinin kabul veya reddolunan miktara göre tayin edileceği hususu dikkate alındığında, davacının aynı tazminat...

              Sigorta hukuku dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup TTK'nın 4. maddesi uyarınca bu Kanundan doğan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlık her ne kadar haksız fiile dayalı ise de davalının sorumluluğu sigorta hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ..... YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 15/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayete dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından ve özellikle dava dilekçesinden davalının, dava dışı kişiyle muvazaalı olarak eczane açtığı iddiasıyla davalının .... ...Kuruluna yaptığı şikayetin haksız olduğu belirtilerek manevi tazminata hükmedilmesinin istendiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu