Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, davacının davalıların haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece verilen 04/11/2014 tarihli ilk kararda davacının manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 18.418,55 TL'nin 29/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği, davalılar vekili tarafından anılan kararın temyiz edildiği ve Dairemizin 07/03/2016 günlü ilamı ile davaya konu eylem nedeniyle davalıların yargılandığı ceza davasının beklenerek oluşacak sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır....

    Mahkemece, davacı eş yararına 66.889,27 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, davacı çocuklar yararına ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatların kaza tarihi olan 10.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava dilekçesinde davacı eş yararına 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, 30.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin 66.889,27 TL olarak artırıldığı ve ıslah edilen miktar yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin talep edildiğinin anlaşılmasına göre, Mahkemece HMK’nun 76....

      Bu nedenle “ davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken “davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurularak söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 19.06.2007 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemi ile ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin tamamına olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece ıslahen artırılan maddi tazminat yönünden faize hükmedilmemesi doğru olmamıştır....

        Mahkemece, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, BK 60. madde gereğince bir yıllık zaman aşımına tabi olup, bir yıllık zamanaşımının dolduğu belirterek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Gönül, hamileliği döneminde davalı doktorun kontrolünde olduğunu, davalının gerekli özeni göstermeyip gerekli testleri yapmaması neticesinde oğlu Kadirin Down sendromlu doğduğunu, bu olayda davalının kusuru ve ihmali olduğunu ileri sürmüş, davacılar bu nedenle maddi ve ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, aradaki akdi ilişkiyi kabul etmiş ancak kurusu olmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davadaki ileri sürülüşe ve kabule 2007/15290-2008/4548 göre davanın temelini vekalet sözleşmesi oluşturmaktadır.Eş deyişle dava, davalı doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır.(BK 386,390 Md)....

          Şirketi yönünden dosyanın tefrik edilerek Sigorta Poliçesinin davalı tarafından düzenlenmemiş olması dikkate alınarak davanın husumet yönünden reddine karar verildiği ve davanın kazaya sebebiyet veren gerçek kişi aleyhine devam ettiği, sigorta şirketinin tefrik edilen yeni davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava salt haksız fiile dayalı manevi tazminat davası olduğuna göre, Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamından; davacının, doğum tarihi 22/07/1971 olup davalı ile dava konusu edilen birlikteliğin kurulduğu tarihte reşit ve resmi nikah olmaksızın birlikte yaşamanın sonuçlarını bilecek ve kavrayabilecek durumda olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple maddi ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Reşit olan davacının resmi nikâh olmaksızın kendi rızası ile ilişki kurduğu gözetilerek maddi ve manevi tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı gerekçe ile maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/02/2011 gününde verilen dilekçe ile eşya ve ziynet alacağı, manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; eşya ve ziynet alacağı isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 02/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, resmi nikah olmaksızın yapılan evlilik sonrası gerçekleşen ayrılığa ve haksız fiile dayalı manevi tazminat, altın ve eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece eşya ve ziynet alacağı isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 27/11/2017 gün ve 2016/1624 - 2017/7559 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 310,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/03/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/03/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 44,40 TL'sinin davacıya, 341,55 TL'sinin de davalıya yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 21/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu