Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı ... aleyhine 21.03.2007 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat nedeniyle tescil Hazine tarafından davalı ... aleyhine 20.12.2000 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı- ...'in davasının kabulüne birleşen dava davacısı Hazinenin davasının reddine dair verilen 23.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı birleşen dosya davacısı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Asıl dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir. Davalı ... karşı davasında çap kaydına dayanarak davacı ... karşı davacının haksız elatmasının önlenmesini istemiştir....

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 1206 ve 1207 parsel sayılı taşınmazların kayden maliki olduğu, davalıların 723 parsel sayılı taşınmazda paydaş oldukları, hükme esas alınan 06.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda 1206 parsel sayılı taşınmazın 3.68 m²’lik, 1207 parsel sayılı taşınmazın 3.38 m²’lik kısımlarına davalıların yapılarının taşkın olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, davacı taşınmazında üçüncü kişi konumunda olan haksız işgalci davalılardan ecrimisil istenebilmesi için intifadan men edilmelerine gerek yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taşkın inşaat nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine yönelik olup, ağırlıklı talep tazminata yöneliktir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VD. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 4 parsel sayılı taşınmaza yaptıkları inşaat için gerekli ruhsatı davalıya ait komşu parsel üzerindeki taşkın yapıdan ötürü alamadıklarını ileri sürerek, müdahalenin men'ine ve kal'e karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., trampa ile taşınmazı aldıktan sonra herhangi bir eklenti yapmadığını, iddia edildiği gibi bir taşkın yapı mevcut ise bu durumun imar planındaki uygulamalardan kaynaklandığını belirterek, davanın reddini savunmuş, davalı Mamak Belediyesi ise husumet itirazında bulunmuştur. Mahkemece, Mamak Belediyesi bakımından davanın reddine; diğer davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Bilindiği gibi gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

          Somut olayda; davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak ve araç sürücüsü olan davalı ve araç sürücüsü olan davalının anne, babası, araç işleteni ile ... sigortacısı olan sigorta şirketlerine karşı birlikte açılmıştır. Bakırköy 3. Aile Mahkemesince davalılar ..., ...Turizm Gıda Pazarlama İnşaat Tek. San. Tic. Ltd. Şti. ve ...A.Ş'ye karşı açılan tazminat davalarının tefrik edildikten sonra görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi görevli bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/02/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Maddi Tazminat, Manevi Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının evinin bulunduğu maden sahasında yapılan patlatma çalışmaları nedeniyle haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (4.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Bilindiği gibi gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 2.10.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal olmadığı takdirde arsa bedelinin tahsili ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; men'i müdahale, arsa bedeli ve tazminat taleplerinin ve temliken tescil davasının kabulüne, kal'e yönelik davanın reddine dair verilen 24.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-k.davalı ... vekili ile davalılar karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil tahsili, ikinci kademedeki istek tazminat taleplerine, karşı dava ise Türk Medeni Kanunun 725.maddesine dayalı taşkın yapı nedeniyle taşan kısmın bedel karşılığı tescil istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE ESKİ HALİ GETİRME Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 413 ve 481 parsel sayılı taşınmazlara komşu 411 parsel malikleri davalıların taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, ahırın yıkımı ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmaza ahır yapısını uzun süre önce yaptıklarını, haksız elatmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini ve taşkın yapının iyi niyetle inşa edildiğinden bedeli karşılığında taşan kısmın adlarına tescilini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlara davalıların taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettikleri, taşınmazların kadastro sınırının 1975 yılında kesinleştiği, davalıların 2008 yılında taşkın yapılanmalarının iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu