Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda: Dava, iş kazasından kaynaklı müteveffa Davut Gökdemir'in hak sahipleri tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. Manevi tazminat istemi zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 25/02/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 30/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargı çeşitleri (kolları) arasındaki ilişkiye yargı yolu denir....

    Sayın çoğunluğun kararında belirtildiği gibi esasen böyle bir talebi olmadığı halde davacının talebinin Medeni Kanununun 2. kitabında yer alan aile hukukuna ilişkin düzenleme kapsamından çıktığının ve Borçlar Kanununun haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümlere tabii hale geldiğinin kabulü yasa koyucunun davacıya verdiği hakları elinden alma ve davacının boşanmaya bağlı olarak ve harçsız şekilde yaptığı fer’i taleplerinin sonuçsuz kalması ve öte yandan genel hükümlere tabii hale geldiği belirtilen manevi tazminat talebi için yasal dayanağı bulunmayan harç yükümlülüğü altına sokulması sonucunu doğuracaktır. Öte yandan boşanmanın fer’i nitelikli manevi tazminat talebi yönünden aile hukuku çerçevesinde yapılan değerlendirme ile Borçlar Kanunu çerçevesinde ve haksız fiil hükümlerine göre yapılacak değerlendirme birbirinden farklı olacağı gibi varılan sonuçlarda farklı olabilecektir....

      Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır....

        Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, kazalının ve eşinin manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının %24,00 olduğu anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

          olup yerel mahkemece, manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş; maddi tazminat istemi ise tümden reddedilmiştir....

            Mahkemece, davanın maddi tazminat açısından kabulüne manevi tazminat açısından ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; müvekkili ...'nın davalı tarafından kaçırılması sonucu gerçekleştirilen cinsel saldırı eyleminin mağduru olduğunu, bu eylem nedeniyle davacıların bir yıl boyunca çalışamadığını, bu nedenle maddi zarara uğradıklarını belirterek oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davaya konu cinsel saldırı eylemi nedeniyle (davacılar ..., ... ve ...'nın) zarara uğradıklarından bahisle manevi tazminat taleplerinin kısmen, maddi tazminat taleplerinin ise kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemesi mevcuttur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mahkemece, davacı ...'...

              aleyhine 16/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/12/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 16/05/2014 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 24/09/2018 olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle bozma nedeni yapılmamıştır. Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile davacı ... için 17.364,00 TL. ve davacı ... için 18.647,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için 10.000,00'er TL. ile Emre için 5.000,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, ... şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, haksız eylem sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, talep ihtiyati haciz talebinin manevi tazminat yönünden reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf başvurusuna yöneliktir. 2004 sayılı İİK'nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. 2004 sayılı İİK'nun 258. maddesi gereğince ihtiyati haciz isteyen alacağı ve gerekirse ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller sunmaya mecburdur....

                  UYAP Entegrasyonu