Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesince; erkek tarafından kusur tespiti, kadının zina hukuki sebebine dayalı kabul edilen davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı davası yönünden; kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, vekalet ücreti, toplu yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden istinaf edildiği şeklinde sınırlandırılmış ve kadının toplu yoksulluk nafakasına ve maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik, erkeğin ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulüne diğer yönlerden ise istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince; kadın tarafından, kadın lehıne tedbir nafakasına hükmedilmemesi, tedbir ve iştirak nafakaları yönündende istinaf kanun yoluna başvurulduğu gözetilmeksizin, hükmü sadece istinaf edilen diğer yönlerden inceleyerek karar verilmesi doğru olmamıştır....

    ./... sayılı dosyası; Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, asıl ve birleşen davada davalı ... aleyhine 21/11/2012 ve 18/03/2015 günlerinde verilen dilekçeler ile haksız eylem nedeniyle asıl davada maddi ve manevi tazminat birleşen davada haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada davanın maddi ve manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne birleşen davada davanın kabulüne dair verilen 25/04/2019 günlü karara karşı asıl ve birleşen davada davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 15/05/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2013 gününde verilen dilekçe ile hakssız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat isteminde ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından faiz başlangıcı yönünden temyiz edilmiştir....

        Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ...vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve ...... aleyhine 18/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....

            Mahkemece; davacı sigortalı için 33.164,61TL maddi tazminat ile 5.000,00TL manevi tazminatın yine davacı anne ve baba için ayrı ayrı 2.500,00'erTL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davacı sigortalının davalı ...'e ait iş yerinde çalışmakta iken, 14.11.2007 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle oluşan meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının % 11,2 olduğu açıktır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişimidir?...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 04/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Suça konu olayın meydana gelmesinde davacının da kusurunun bulunduğunu gösteren tahrik eylemi, davacının bölüşük (müterafik) kusurunu oluşturur ve anılan Kanun'un 52. maddesi gereğince kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarından davalı yararına indirim yapılmasını gerektirir. Bu durumda, ceza mahkemesince belirlenen tahrike ilişkin indirim oranının davalının sorumlu tutulduğu maddi tazminata da yansıtılması gerekirken mahkemece maddi tazminat hesabında haksız tahrik indirimi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, maddi tazminata haksız fiil nedeniyle indirim yapılmamış olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı ancak ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken ve ilgili davada temyizen incelenebilecek haklardan olduğundan, ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamında ayrıca dava konusu edilemeyeceği belirtilmekle birlikte, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, beraatine hükmedilen davacı ...’nun kendisini vekil ile temsil ettirmiş olması nedeniyle, beraat hükmünün verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden lehine ''2.400'' TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği gözetilmeden, davacılar lehine ceza dava dosyasına ilişkin vekalet ücreti olarak belirlenen miktarların maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması suretiyle, davacılar yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi, 4-Davacılar vekili dava dilekçelerinde, haksız eylem tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına...

                    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zina sebebine dayalı davasının reddi, maddî tazminat talebi, manevî tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise manevî tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde maddî tazminat talebinde (TMK m. 174/1) bulunmamış, tahkikat aşamasında verdiği 17.05.2017 tarihli dilekçeyle maddî tazminat talep etmiş, ilk derece mahkemesince dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında olmadığı gerekçesiyle kadının maddî tazminat talebi hakkında karar...

                      UYAP Entegrasyonu