Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Parsel numarasını alan taşınmaz üzerinden davalı şirkete ait elektrik kabloları geçtiğini, mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmazda davalıya ait herhangi bir ayni hak tesis edilmemiş olduğunu, haksız işgal tazminatı alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte, yoksun kalınan kira bedeli alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalının haksız işgali sebebiyle uğranılan menfi zararın (Kaçırılmış fırsatların) tazmini için şimdilik 100,00 TL'nin 21.02.2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, işgal tazminatı alacağı, yoksun kalınan kira bedeli alacağı ve haksız işgal nedeniyle uğranılan zararın istemine ilişkindir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/513 KARAR NO : 2023/689 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/07/2023 KARAR TARİHİ : 24/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; --- temlik devir sebebi ile borcu olmadığını, borcu yoktur yazısını aldığı halde davalı .--- merkezince BBDK ve ---- kara liste kaydı bildiriminin olduğu, tüm ---- bankalarına takip koyulduğu, takip kaydının ticari işlerini sekteye uğrattığını, tüm finans kurumlarında kötü kayıt işlemleri yapıldığı, 5 yıl kara listeye alındığı, ticari faaliyetinin yok olduğunu, sahte icra takiplerinin yapıldığı, bilirkişi marifeti ile kaybettiği ticari kazanç gelirleri ve büyümelerin de hesaplattırılarak dava esası beyanındaki tazminatları talep etmiştir. 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/513 KARAR NO : 2023/689 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/07/2023 KARAR TARİHİ : 24/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; --- temlik devir sebebi ile borcu olmadığını, borcu yoktur yazısını aldığı halde davalı .--- merkezince BBDK ve ---- kara liste kaydı bildiriminin olduğu, tüm ---- bankalarına takip koyulduğu, takip kaydının ticari işlerini sekteye uğrattığını, tüm finans kurumlarında kötü kayıt işlemleri yapıldığı, 5 yıl kara listeye alındığı, ticari faaliyetinin yok olduğunu, sahte icra takiplerinin yapıldığı, bilirkişi marifeti ile kaybettiği ticari kazanç gelirleri ve büyümelerin de hesaplattırılarak dava esası beyanındaki tazminatları talep etmiştir. 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri...

        Davalılar ... ile ... vekili; kusuru kabul etmediklerini, davacının alkollü olduğunu ve talep edilen tazminatın haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hasar nedeniyle maddi tazminata yönelik davanın reddine, değer kaybı ve yoksun kalınan kara yönelik davasının kısmen kabulü ile; 975,00 TL alacağın davalılar ... ve ...'den 13/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- 6100 Sayılı HMK.'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır. Davalılar ... ile ... vekilinin temyiz istemine ilişkin olarak hükmedilen 975,00 TL'lik maddi tazminat miktarı, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir....

          Somut olayda; davacılar tarafından sunulan 31/01/2014 tarihli dilekçe ile yoksun kalınan kara yönelik tazminat istemiyle açılan davanın atiye bırakıldığı bildirilmesi nedeniyle; mahkemece, tazminat istemiyle açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasına göre, davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemesi nedeniyle, HUMK'nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2013/379 E. 2014/513 K. sayılı davada, ödediği 169.750,00 TL'nin iadesi ile müspet ve menfi zararı ile yoksun kalınan karının tespitini ve tahsili talep etmiş, mahkemece müspet ve menfi zararı ile yoksun kalınan karını açıklaması talep edildiğinde, davacının söz konusu talepleri yönünden davasını atiye bıraktığını belirtmesi üzerine mahkemece, taşınmazın satış bedeli olarak ödenen 169.750,00 TL yönünden davanın kabulüne, atiye bırakılan talepler yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, söz konusu karar Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşmiştir. Davacı eldeki dava ile, önceki davada atiye bıraktığı müspet ve menfi zararı ile yoksun kalınan karının tespitini ve tahsilini talep etmiş, mahkemece, satış bedeli olarak ödediği 169.750,00 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek çeşitli ekonomik etkenlerin ortalaması alınmak suretiyle ... 10....

              , borcu kalmamasına rağmen kayıtları düzeltmeyerek haksız kara liste kayıtları oluşturduklarını,----- kuruluşların da buna ortak olduklarını belirterek iş bu davada davalıdan 50.000.000.000 TL'nin tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                GEREKÇE: Dava, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle, haksız fiilden kaynaklı olarak davacılar lehine destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin koşullarını oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının tespiti hususudur. ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıların, ... ve ..., davalının, ... Sigorta A.Ş olduğu; davanın, 20/09/2016 tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu; mahkemece davanın reddine karar verildiği; davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulduğu; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği; davacı tarafça ilgili karara karşı temyiz yasa yoluna ilişkin başvuru harcı ve masraflarının yatırılmasına ilişkin muhtıra yazılmış olduğu; UYAP sistemindeki dosyada kesinleşme şerhinin bulunmadığı anlaşılmıştır....

                  vermek zorunda kaldığını ve büyük maddi zarara uğradığını, davalıların kusurundan kaynaklı olarak meydana gelen kaza sebebiyle davacının mahrum kaldığından davalıların kusurundan kaynaklı haksız fiil sebebiyle yoksun kalınan karın davalı araç maliki ve araç sürücüsünden tahsil edilmesi gerektiğinden öncelikle davalı şirkete ait ----- plakalı araca ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ------ kazanç kaybının haksız fiil tarihinden itibaren ------- faizi ile birlikte davalılardan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....

                    Davalı vekili, davacıya uzun vadeli sözleşme ilişkisi içine girildiğinin bildirilmediğini, zorunlu olarak yapılan masraf ve mahrum kalınan gelir taleplerinin dayanaksız olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sunulan defter ve kayıtlara göre; sözleşmenin haksız feshinden ötürü bilirkişice belirlenmiş bulunan 155,35 TL'lik aylık yoksun kaldığı kar miktarının 12 ile çarpılması sonucunda 1.864,27 'lik yoksun kaldığı karın davalıdan tahsilini talep edebileceği, ancak yoksun kalınan kar yönünden talebin 1.000,00 TL olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesinin mutlak olarak davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu