DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır.Haksız ihtiyati tedbirden dolayı maddi tazminat davası açılabilmesi için icra edilmiş bir tedbir kararının bulunması, bu tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkması, tedbir sebebiyle zarar meydana gelmiş olması ve zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Davacı tarafından başlatılan icra takibinde ;davalı 30.09.2014 tarihi itibariyle dosya borcu toplamı olan 21.738,09-TL' yatırmış ve İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2014/1620 esas sayısına kayıtlı menfî tespit davası açarak dosyaya yatırılan paranın ödenmesinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir talep etmiştir. Mahkemece tedbir kararı verilerek icra dosyasındaki para davacıya ödenmemiştir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/266 Esas KARAR NO : 2022/1 DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/08/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı ... arasında 17.05.2019 tarihinde, ...’ün yazarı olduğunu, müvekkilinin ise kitap tasarımcısı ve kitap içeriği, resim, fotoğraf, grafik, tablo, çizelge gibi tasarımların bir kısmının doğrudan eser sahibi, bir kısmının ise –dava dışı 3....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/266 Esas KARAR NO : 2022/1 DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/08/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı ... arasında 17.05.2019 tarihinde, ...’ün yazarı olduğunu, müvekkilinin ise kitap tasarımcısı ve kitap içeriği, resim, fotoğraf, grafik, tablo, çizelge gibi tasarımların bir kısmının doğrudan eser sahibi, bir kısmının ise –dava dışı 3....
Diğer yandan, İş Bölümü düzenlemesinin Ortak Hükümler Bölümü'nun 3. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri yönünden inceleme görevi, uyuşmazlığın aslını çözmeye görevli hukuk dairesine aittir. Bu suretle istinaf incelemesi görevi dairemizde olmayıp, dosyanın geliş tarihinde geçerli bulunan Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 01/09/2022 tarihli kararı gereğince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi'nin görevli bulunduğu anlaşıldığından (-iş bölümünün 1. maddesi- tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil) haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar-) dosyanın aidiyet kararı verilerek anılan daireye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı davası yönünden zararın miktarı, davacının yaralanmasının niteliği, kusurun oranı gibi birçok ölçütün bir arada değerlendirilmesi sonucu saptanabilecektir. Diğer yandan davalı sigorta şirketi yönünden tazminat talebinin kabulü halinde hükmün sonuçsuz kalması olasılığından söz edilemeyecektir....
Somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı davası yönünden zararın miktarı, davacının yaralanmasının niteliği, kusurun oranı gibi birçok ölçütün bir arada değerlendirilmesi sonucu saptanabilecektir. Diğer yandan davalı sigorta şirketi yönünden tazminat talebinin kabulü halinde hükmün sonuçsuz kalması olasılığından söz edilemeyecektir....
Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; haksız fiilden kaynaklanan davalarda tazminat yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hale geldiğini, kararın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz müessesesine temelden aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 25/09/2018 NUMARASI: 2017/366 - 2018/853 DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 11/02/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/863 Esas Sayılı dosyası üzerinden teminat mukabilinde aldığı ödemeden men yasağı kararı neticesinde, çekin icraya konu edilmesi sebebiyle müvekkili çek bedeli yanı sıra vekalet ücreti, faiz, ve sair talepler sebebiyle fazla ödeme yapmasına sebebiyet verdiğini, davalının tedbir talep ettiği Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/863 Esas Sayılı dosyasına sunduğu teminat üzerine tedbir konulmasını öncelikli olarak talep ettiğini, Müvekkili şirket olan 15.11.2016 tarihli 10.900,00-TL bedelli ... numaralı çeki keşide ederek ......
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir....
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....