DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca açılmış tazminat davasıdır. İİK'nın 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir....
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 26.12.2014 gün ve 201189 sayı ile; "Suç tarihinde sanığın kullandığı araçtan şüphelenilmesi üzerine aracın durdurulduğu, sanığın üzerinde herhangi bir kimlik ve sürücü belgesi bulunmadığı, isminin ... olduğunu beyan ettiği, karakola götürüldüğünde aranması olduğundan yalan söylediğini gerçek adının ... olduğunu ikrar ettiği olayda, sanığın eyleminin 5237 Sayılı TCK'nun 206. maddesinde hükme bağlanan memura yalan beyanda bulunma suçunu mu, 5237 Sayılı TCK'nun 268/1. maddesi delaleti ile 267/1. maddesinde hükme bağlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu mu, yoksa Kabahatler Kanununun 40. maddesinde hükme bağlanan suçu mu oluşturacağı hususu, itirazımızın özünü oluşturmaktadır. 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde hükme bağlanan memura yalan beyanda bulunma suçu, 765 sayılı TCK'nun 343. maddesinin karşılığıdır. 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesindeki nitelikli hallere yeni yasada yer verilmemiş, yalnızca 'yalan beyanda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçundan açılan kamu davasına mağdur veya vekilinin davaya katılma ve hükmü temyiz hakları bulunmadığından, mağdur vekilinin temyizin 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Karar verilmesine yer olmadığına Sanık hakkında “yalan beyanda bulunmak” suçundan verilen “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar, CMK'nun 223. maddesine göre hüküm niteliğinde olmadığı ve temyiz niteliği bulunmadığı anlaşıldığından katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 89/4 . maddesine göre "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali de tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; Asıl borçlu ...'un birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilen ... San.ve Tic....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 10/08/2018 tarihinde iş kazası geçirdiğini, işverene sağ el orta parmağının tırnak içi kısmının iki balatanın arasında sıkıştırdığını söylediğini, ancak kamera kayıtları incelenip tanıklar dinlenince davacının işi ile hiç bir bağlantısı bulunmayan bir şekilde, biri ile sohbet ederken, elini soğutucu fanın içine soktuğunun anlaşıldığını, davacının savunmasında ''korktuğum için yalan beyanda bulundum, özür dilerim'' diyerek yalan beyanda bulunduğunu kabul ettiğini, davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan bu davranışı nedeniyle iş aktinin İş Kanununun 25/II-e maddesine göre haklı sebeple feshedildiğini, mahkemenin işçinin olay anında hem işvereni, hem de kendisini korumak amacıyla etrafındaki kıdemli işçilerin yönlendirmesiyle yalan beyanda bulunduğu kabulünün hatalı olduğunu, eylemin açıkça işvereni kandırma amacıyla yapıldığının sabit olduğunu davacıya iş güvenliği eğitimleri verildiğini, her türlü kişisel koruyucu eşyaların teslim edildiğini...
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2011/400178 MAHKEMESİ : Muğla 2.Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 11/10/2011 NUMARASI : 2011/173 (E) ve 2011/348 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, tehdit, memura yalan beyanda bulunma, çocuğun soybağını değiştirme Mahkemece sanığın üzerine atılı eylemin TCK'nun 231/1. maddesindeki çocuğun soybağını değiştirmek suçunu oluşturduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. I-Sanık H.. Ö..'nün, hakkında "yalan beyanda bulunmak" suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile; diğer sanık T.. Ç.. hakkındaki "resmi belgede sahtecilik ve yalan beyanda bulunmak" suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelen temyiz isteminin incelenmesinde; Sanık T.. Ç.. hakkında resmi belgede sahtecilik ve yalan beyanda bulunmak suçlarından doğrudan doğruya zarar görmeyen H.. Ö..'nün kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı cihetle; sanık H.....
Madde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, ihbarnamenin 20/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişi tarafından 27/01/2020 tarihli cevabi yazısı ile borçlulara bu tarih itibariyle herhangi bir borçlarının olmadığının beyan edildiği, bunun üzerine 20/02/2020 tarihinde davacı asil tarafından iş bu haciz ihbarına karşı yalan beyana dayalı tazminat davası açıldığı anlaşılmıştır. Sosyal hukuk devletinin bir gereği olarak kabul edilmiş olan adli yardım, ekonomik bakımdan yetersiz olan kimselere, yargı organları önünde haklarını arayabilmeleri veya savunma yapabilmeleri için parasal kolaylıklar sağlanması anlamına gelir. Bu anlamdaki kolaylıklar yargılama giderlerinden muafiyet ve ücretsiz hukuki yardım sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Taş Korkmaz H.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt III, İstanbul 2017, s. 2410- 2411). Adli yardım HMK'nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Denizli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs HÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraat, yalan beyan suçundan karar verilmesine yer olmadığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan sanığın trafik kazasında yaralanması neticesinde tedavisi için getirildiği ... Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Servisinde tedavisinin yapıldığı, resmi belge sayılan hastane kayıtlarının oluşturulması sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunarak sosyal güvencesi olan akrabası...'...