Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık, Yalan Tanıklık, Resmi Belge Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanık ... hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz siteminin incelenmesinde, Yalan tanıklık suçunu işlediği iddia olunan sanığa yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi hazinenin kamu davasına katılma hakkı bulunmaması nedeniyle mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317.maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, 5271 Sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-)Suça sürüklenen çocuk hakkında Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre: 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nun 317 maddesi uyarınca REDDİNE, II-)Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün...

      Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan, yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılmak suretiyle tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün bu yönüyle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibide dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin tazminat istemi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile müştekinin hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 04.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tüzel kişilik hakkında şikayette bulunulduğu gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 20.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan,temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün BOZULMASINA, 23.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması halinde Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gereklidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/22 Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararlarının iptali davasında mahkemece genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılıp bırakılmaması hususunda bilgi ve görüşü alınmak üzere şirketin yönetim kurulu başkanı sıfatıyla mahkemeye çağrılıp dinlenen sanığın mahkemeye kasten yanlış bilgi verdiği ve böylece resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediği iddasıyla açılan kamu davasında; TCK'nın 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları ile oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir....

                  Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

                  İcra Müdürlüğü'ne bildirdiği, bu bildirime rağmen haciz kararı alındığı ve icra müdürlüğü memurlarınca 21.01.2012 günü haciz yapılmak amacıyla borçlunun ikametgahının bulunduğu adrese gelindiği, çilingir marifetiyle kapının açılacağı sırada içeriden bir çocuk sesinin geldiği ve "babam birazdan gelecek" diyerek seslendiği, sanığın adrese geldiği ve yeni taşındığını belirttiği ve içeride bulunan çocuğun da kendisini sanığın oğlu olarak Mehmet Kaya ismiyle tanıttığı ancak icra memurlarınca adreste ... adına düzenlenmiş faturaların ve haciz tarihinden bir gün öncesine ait Mehmet Hilmi Araslı adına karne ve başarı belgesinin bulunduğu ve bunların fotokopilerinin alındığı 21.01.2012 tarihli haciz tutanağının bu bilgiler de içerecek şekilde tutulduğu ve sanığın beyanlarına itibar edilmeyerek haciz işleminin gerçekleştirildiği somut olayda, sanığın icra müdürü görevlilerine kimlik veya kimlik bilgileri konusunda yalan beyanda bulunmadığı, takibe konu dosyanın borçulusunun adresi hususunda icra...

                    UYAP Entegrasyonu