"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Yürütülen başka soruşturmalar nedeniyle hakkında yakalama emri bulunan sanığın, herhangi bir suç isnadı olmaksızın kolluk görevlilerince şüphelenilerek kimliği sorulduğunda, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan amcasının oğlu olan aynı isimdeki mağdur ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopisini ibraz ederek kendisini bu isimle tanıtması şeklinde gerçekleşen fiilinde, yakalama tutanağının sanığın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve mağdur adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyanda bulunma” suçunun oluşmadığı; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla...
Bununla birlikte, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “kimliği bildirmeme” başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrasında ise “görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmüne haiz olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktır....
halinde de atılı suçun unsurlarının oluşacağı görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun sanığın eyleminin TCK'nın 206. maddesinde tanımlanan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğundan suç vasfında yanılgı nedeniyle hükmün bozulmasına ilişkin görüşlerine, hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle muhalifim. 20.02.2013...
basit bir incelemeden sonra söz konusu parselin kullanım niteliğinin tespit edebilmesinin mümkün olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; borçluya gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiği, davalıya İİK.nın 89.maddesi gereğince yapılan haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borcun kesinleşmesinin gerekeceği, anılan tarih itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir alacak-borç ilişkisinin var olmasının gerekeceği, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması halinde ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiği, davacı vekilince davalının takip borçlusu ... Sertatıl'a ödemesi gereken ecri misil alacağı dava konusu edilmiş olup esasen sanık ile borçlu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A) Sanığın eyleminin bir bütün halinde 765 sayılı TCK’nun 343/2 maddesinde yazılı kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunması suçunu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede ; Sanığa yüklenen kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunması suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 01/12/2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu sürücü belgesi aslının getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, aldatma niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu yönünden; a)Olay günü, sanığın trafik kontrolü yapan ekiplere sahte sürücü belgesini ibraz etmesinden ibaret eyleminde, henüz herhangi bir tutanak düzenlenmeden önce gerçek kimliğini açıkladığı ve tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiğinin anlaşılması karşısında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Memura yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : 765 sayılı TCK'nun 343/2, 2253 sayılı Yasa'nın 12/2, 647 sayılı Yasanın 4 ve 5....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/761 ESAS 2020/409 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin arabuluculuk anlaşmasında geçen alacaklarını belirtilen tarihte tahsil edememesi üzerine İstanbul Anadolu 6....
Ceza Daireleri Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Günü : 06.03.2009 Sayısı : 518-92 Özel belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve başkasına ait kimliği kullanma suçlarından sanık ...’ın; 1- Sahtecilik suçundan beraatine, 2- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve başkasına ait kimliği kullanma suçlarından 5237 sayılı TCY’nın 44. maddesi uyarınca TCY’nın 268. maddesi yollaması ile 267/1. ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.03.2009 gün ve 518-92 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.10.2009 gün ve 21768-16812 sayı ile; “İddianamede açıklanan eyleme Yargıtay Yasasının 14. maddesine ve temyizin kapsamına göre” görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Yargıtay 11....