Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 07.01.2015 tarihli iddianameyle "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçundan dava açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı kararında da açıklandığı üzere, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesi o olaydan da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği gibi resmi belgede yalan beyanda bulunma ile nitelikli dolandırıcılık suçları bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği ve hükmün konusunun iddianamedeki fiil olduğu gözetilmeden, iddianame kapsamı dışına çıkılarak dava açılmayan dolandırıcılık suçundan görevsizlik kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesine muhalefet edilmesi nedeniyle İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.02.2016 gün ve 2015/45-2016/62 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin merci kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, İzmir 9....

    H.D kararında; mal beyanı dilekçesinin gayrımenkul malı bulunup bulunmadığı açıklaması içermediği için bu dilekçenin usulüne uygun mal beyanı dilekçesi olmadığı kabul edilmiş ve dolayısıyla gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir. Oysa İ.İ.K'nın 74. maddesinin sözü ve özü birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca 163 nolu ödeme emrindeki ihtarat gözönünde tutulduğunda olması gerekenin borcu karşılayacak nitelikte ve yeterlilikte malların bildirilmesidir. Bilerek eksik mal bildirme de yalan beyan suçunu oluşturur. Somut olayda borçlunun mal beyanı dilekçesinde gayrımenkulünü belirtmemesi alacaklıdan mal kaçırma kastından, dolayısıyla kötü niyetinden kaynaklanmaktadır. Bilerek yalan beyanda bulunmuştur. Aksinin düşünülmesi iyi niyetli alacaklının cezalandırılması kötü niyetli borçluların korunması ve ödüllendirilmesi sonucunu doğurur ve ayrıca bu sonuç yasa koyucunun amacına da aykırı bir değerlendirme olur. Açıkladığım nedenlerle Ankara 9....

      H.D kararında; mal beyanı dilekçesinin gayrımenkul malı bulunup bulunmadığı açıklaması içermediği için bu dilekçenin usulüne uygun mal beyanı dilekçesi olmadığı kabul edilmiş ve dolayısıyla gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir. Oysa İ.İ.K'nın 74. maddesinin sözü ve özü birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca 163 nolu ödeme emrindeki ihtarat gözönünde tutulduğunda olması gerekenin borcu karşılayacak nitelikte ve yeterlilikte malların bildirilmesidir. Bilerek eksik mal bildirme de yalan beyan suçunu oluşturur. Somut olayda borçlunun mal beyanı dilekçesinde gayrımenkulünü belirtmemesi alacaklıdan mal kaçırma kastından, dolayısıyla kötü niyetinden kaynaklanmaktadır. Bilerek yalan beyanda bulunmuştur. Aksinin düşünülmesi iyi niyetli alacaklının cezalandırılması kötü niyetli borçluların korunması ve ödüllendirilmesi sonucunu doğurur ve ayrıca bu sonuç yasa koyucunun amacına da aykırı bir değerlendirme olur. Açıkladığım nedenlerle Ankara 9....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan Dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü....

          nin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık ve yalan beyanda bulunma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Müştekinin aracının içinden navigasyonu çalmak isteyen sanığın suç ortağı olan ....'...

            Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nun 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanununun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarih 2013/9-452 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararına göre de; “5237 sayılı TCK'nın 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır....

              Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine bir resmi belge oluşturulması ve bu belgenin beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, kimliği hakkında yalan beyanda bulunma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında müştekiler ... ile ...'ye yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanığın, önceden kasıtlı suçtan hükümlülükleri bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Sanığın müşteki ...'...

                    un 24/02/2011 tarih 401918 sıra nolu, 11/03/2011 tarih 421982 sıra nolu, 11/03/2011 tarih 411195 sıra nolu, 04/04/2011 tarih 840926 sıra nolu, 06/04/2011 tarih 458410 sıra nolu, 12/05/2011 tarih 452185 sıra nolu trafik idari para cezaları tutanaklarının görevli memur tarafından tanzimi sırasında kimliği hakkında 7 kez yalan beyanda bulunmaktan ibaret eyleminin bütün halinde TCK'nun 204/1, 43. maddelerindeki “zincirleme biçimde işlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, c) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu düzenleyen TCK.nın 206/1 maddesinde, hapis ve para cezalarının seçimlik olarak öngörüldüğü gözetilmeden, her ikisine de hükmolunmasında isabet görülmediğinden ; Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321....

                      UYAP Entegrasyonu