Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, memura kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanıkların suç tarihinde kimliği belirlenemeyen üç kişi ile birlikte yakınana ait inşaat halindeki binada kullanılan iskele demirlerini alarak araçlarına yüklemek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemin, 765 sayılı TCK.nın 491/2-son maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturması karşısında, yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanıklar hakkında memura yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesi uygulanmamışsa da, hükümlülüğün yasal sonucu olarak infaz aşamasında ve re’sen gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafii ile ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmeside yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Suça sürüklenen çocuk hakkında, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 Sayılı Kanunun...

      Tanyer hakkında yapılan bildirimin sanığın yaşlılık aylığının yükseltilmesi maksadıyla yapıldığı, sanığın bu iş yerinde hiç çalışmadığı halde yüksek ücretle çalışmış gibi gösterildiği iddia edilen olayda, sanıkların aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, suçlamaları kabul etmedikleri, tanıkların sanık ...’nin söz konusu iş yerinde çalıştığına ilişkin beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 20/01/2009 tarihli iddianameyle "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçundan dava açıldığı, mahkemece de bu suçtan hüküm kurulduğu, resmi belgede yalan beyanda bulunma suçu ile nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları birbirinden bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği dikkate alındığında; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan inceleme sonucu; Sanıkların üzerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunu işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Kimlik hususunda yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK'nın 343/1. maddesine uyan kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının suç tarihi olan 11.09.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kredi kartını kullanmak, kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen hırsızlık,yalan beyanda bulunma ve başkasına ait kredi kartını kullanma suçlarının gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 02.11.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık ve kimliği hakkında yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanıklar ..., ..., ... hakkında müştekiler ... ve ...'e yönelik hırsızlık suçları ile sanık ... Yumuşak'ın yalan beyanda bulunma suçu yönünden hakklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde: Sanıklar ..., ... ve ...'in, müştekiler ... ve ...'e yönelik eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nın 491/2-son. maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 09.10.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Sanık ......

              in kullandığı araçların çarpışması şeklinde gerçekleşen olayın ardından alınan taraf beyanları doğrultusunda; sanık ... hakkında suç üstlenmeye azmettirme ve taksirle yaralama, sanık ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, Sanık ... hakkında suç üstlenme ve sanık ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan iddianame tanzim edilerek dava açıldığı, yürütülen kovuşturma neticesinde ise tüm sanık ve katılan sanığın tespit edilen deliller doğrultusunda beraatine karar verildiği olaya ilişkin; Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçlar açısından katılan sanık ... ve sanıklar ... ile ... hakkında yüklenen suçların katılan sanık ve sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanık ... hakkında ise atılı suç bakımından sanığın suç işleme kastının bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının atılı suçların sanıklar tarafından işlenmiş olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının...

                in, "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma"; sanıklar ... ve ...'in, mağdur ...'a karşı "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçları yönünden kurulan mahkumiyet hükümleri hakkında görüş bildirilmediği anlaşılmakla, belirtilen suçlarla ilgili mahkumiyet hükümleri yönünden ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. 05.04.2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... 'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... ve ... müdafii Avukatlar ...’ın yokluğunda, ...'ın yüzüne karşı 07.04.2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı....

                  ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II- Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanığa atılı yalan beyanda bulunma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 28.07.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnmaye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği somut olayda; sanığa isnat olunan, idari yaptırım gerektiren trafik ceza tutanağı düzenlenmesi sırasında katılana ait kimlik bilgilerinin kullanılmasından ibaret eylemin sadece TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı gözetilmeden ayrıca başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suçundan da hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu