Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/761 ESAS 2020/409 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin arabuluculuk anlaşmasında geçen alacaklarını belirtilen tarihte tahsil edememesi üzerine İstanbul Anadolu 6....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-)Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II)Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı...

    Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık,resmi evrak tanzimi sırasında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Sanık hakkında resmi evrak tanzimi sırasında yalan beyanda bulunmak eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Dosyada mevcut 19.09.2007 tarihli adli sicil kaydında gözüken ... 3....

        Nüfus Müdürlüğü'ne doğumu gösterir sahte bir resmi belge olmaksızın sözlü bildirimde bulunarak nüfus kütüğüne kayıt ettirdiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar Nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soy bağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sanığın sahte bir resmi belge düzenlemesi gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK'nın 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirlmesi, hemde 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama - Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Uygulama : 1- Taksirle yaralama suçundan TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a,52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet, 2- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmasuçundan TCK'nın 206, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğincemahkumiyet, Taksirle yaralama ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin kurulan hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; A-) Katılan vekilinin temyizinin taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik olduğunun kabulu ile yapılan incelemede; Hükümedilen adli para cezasının miktarına göre 21/07/2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı yasanın 3/B maddesi ile değişik CMUK'un 305/1. ve 5320 sayılı yasanın 8/1. maddeleri gereğince hükmün temyiz kabiliyetinin bulunmadığı...

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıklar hakkında hakikate muhalif beyanda bulunmak ve tazminat talebiyle şikayette bulunulduğu, ikinci haciz ihbarnamesine sanıkların vekilleri vasıtasıyla itiraz etmiş olmaları nedeniyle gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu oluşmadığından bu suç yönünden beraat hükmü kurulması yerinde ise de, şikayetçi vekilinin 26.11.2013 tarihli oturumda tazminat talebini atiye bıraktıkları beyanı dikkate alınmadan tazminat konusunda "karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulmaması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasına yeni bir madde eklenerek " şikayetçi vekilince...

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2022/151 ESAS 2022/270 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibinin kesinleşmesi üzerine taraflarınca haciz talebinde bulunulduğunu, üçüncü şahıs davalı firmaya usulünce haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, firma vekili tarafından borçlu firmanın kendilerinde bir hak ve alacağı bulunmadığından bahisle 26.01.2022 tarihli dilekçe ile itirazda bulunduğunu, ancak bu itirazın gerçeği yansıtmadığını, borçlu firmanın davalı taraf nezdinde alacağı bulunduğunu, daha önceki tarihlerde de davalı firmaya haciz ihbarnamesinin gönderildiğini firmaca itiraz edilmesi üzerine İstanbul Anadolu 1...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve CMK'nın 264/1. maddesi uyarınca sanık ... yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye,Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden İADESİNE, II-Hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanığın, yerden yüksekliği 5 metre olan müştekiye ait evin penceresine, birinci katta bulunan muhafaza...

                Sulh Ceza mahkemesinin 17.05.2013 tarihli sorgu tutanağına göre sanığın ... olarak ifadesinin alındığı, mahkemenin yalan beyana inanmayıp gerçek kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlediği anlaşılmakla, olayda resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı, fiilin 5236 sayılı Kabahatler Kanunu 40. maddesi kapsamında kamu görevlisine kimliği ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahatini oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 17.05.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine...

                  UYAP Entegrasyonu