Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 338/1. maddesinde yazılı yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Mahkeme tarafından 15/08/2013 tarihli duruşma gün ve saatinin şikayetçiye veya vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve şikayetçi şirket yetkilisinin mahkemeye hitaben yazdığı 01/07/2013 tarihli dilekçe ile duruşma gün ve saatinden haberdar olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede; İİK'nın 89/4. maddesindeki "üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

    in, "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma"; sanıklar ... ve ...'in, mağdur ...'a karşı "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçları yönünden kurulan mahkumiyet hükümleri hakkında görüş bildirilmediği anlaşılmakla, belirtilen suçlarla ilgili mahkumiyet hükümleri yönünden ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. 05.04.2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... 'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... ve ... müdafii Avukatlar ...’ın yokluğunda, ...'ın yüzüne karşı 07.04.2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı....

      ın mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildirerek katılma talep ettiğinin anlaşılması karşısında soruşturma aşamasında şikayetçi olmadığı yönündeki beyanın davaya katılmasına engel teşkil etmeyeceği, CMK'nin 260 maddesi uyarınca temyiz hakkı bulunduğu CMK'nin 237. maddesi uyarınca katılmasına karar verilmesi ve taksirle yaralama suçundan verilen düşme kararının onanması, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu yönünden ise iddianame kapsamına göre eylemin yalan tanıklıkta bulunma suçunu oluşturacağı ancak bu suçtan da suçun unsurları itibariyle oluşmadığından beraat kararının onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi....

        cevap vermemesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalının da bunun üzerine 89/1. haciz ihbarnamesine karşı takip borçlusuna hiçbir borcu olmadığından itiraz ettiğini, yalan beyanda bulunduğunu ileri sürerek davalının haksız eylemi nedeniyle adli yardım talebinin kabulü ile 180.658,27 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2009/62 Talimat sayılı dosyasında 04.02.2009 günü borçluya ait sanığın da ikamet ettiği evde haciz işlemi nedeniyle icra müdürlüğü görevlileri tarafından resmi belge düzenlenmesi sırasında sanığın kendisini ... olarak tanıtıp bu isim ve kimlik bilgileriyle icra kefili olarak tutanağı imzaladığı iddiasıyla resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki savunmasında yalan beyanda bulunmadığını belirtip suçlamayı kabul etmemesi karşısında, sanığın savunmasında belirttiği gelini ... ve hacze iştirak eden icra memuru dışındaki diğer kişilerin tespiti ile tanık olarak dinlenilmelerinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı gerekçelerle hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca...

          Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında yalan beyanda bulunma, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı işlediği dolandırıcılık, yakınanlar ... ve ... karşı işlediği hırsızlık suçları nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Sanık hakkında lehe yasa değerlendirmesi yapılırken yakınanlar ..ve .... ile yakınanlar .. ve ....'a karşı işlenen dolandırıcılık suçları yönünden anılan Yasanın 245/1. maddesi yerine, adı geçen Yasanın 158/1-f; yalan beyanda bulunma suçu bakımından ise aynı TCK'nın 267/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 206/1. madde ve fıkrasıyla mukayese yapılması sonuca etkili görülmemiştir. Mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ...'...

            -KARAR- Davacı vekili, davalı şirket tarafından davadışı borçlu şirket aleyhine girişilen takip dosyasından müvekkili adına İİK’nun 89.maddesi uyarınca 1.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin süresi içinde haciz ihbarına cevap verdiğini, daha sonra aynı vekil tarafından borçlunun alacaklarına haciz konulması amacı ile ... 3.İcra Müdürlüğünün 2005/5125 sayılı dosyasından müvekkili hakkında 1.haciz ihbarnamesi çıkarıldığını, buna verilen cevapta yanlışlıkla davadışı borçlu şirketin müvekkilinden alacaklı olduğu şeklinde beyanda bulunulduğunu, yanlışlığın fark edilip, durumun icra dosyasına bildirilmesine rağmen davalının müvekkili hakkında İİK’nun 89/3.maddesi uyarınca 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; yerel mahkemece yalan yere tanıklık yaparak müvekkilinin yargılanmasına haksız olarak sebebiyet veren, müvekkilinin aile huzurunu kaçıran davalıdan tazminat taleplerinin reddedildiğini, haksız olarak müvekkile zarar vermek kastı ile haksız fiil işleyen davalının müvekkile yaşattıklarından dolayı tazminat ödemesi gerektiğini, bu hususta tanık bildirmiş olmalarına rağmen Covid döneminde hazır edemediklerini ve hatta duruşmaların ertelendiği böyle bir dönemde tanık hazır edilmediğinden bahisle taleplerinin reddedildiğini, HMK gereği tanıklarına davetiye çıkarılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yalan tanıklık nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili yönünden istinaf edilmiştir. Ceyhan 3....

              Sanıklar vekilinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde : İdari para cezası verilmesine dair kararların temyiz olanağı bulunmayıp, itirazı kabil kararlardan olması ve idari yaptırıma mahkemece karar verilmesi halinde 5326 sayılı kanunun 29. maddesi uyarınca yargı çevresi içinde yer aldığı ağır ceza mahkemesine itiraz edilebileceği anlaşılmakla sanıklar vekilinin temyiz isteğinin itiraz niteliğinde kabulü ile itiraz merciince incelenip, karar verilmek üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay C.Başsavcılığına ( TEVDİİNE ), B.) Tazminat isteğine yönelik olarak yapılan temyize gelince : 1.) İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi çıkaran davacının, borçlusu Yapı Mekan İnşaat Proje Müşavir Ltd....

                den alacaklı olan ... tarafından İİK 89 uncu maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı davacının 30.06.2014 tarihinde bildirdiği 20.624,00 TL borçlu olduğuna dair beyanı açıklamada yanılma iddiasına dayalı bir dava olduğu, davacı taraf kendisine gönderilen haciz ihbarına süresi içinde takip borçlusuna borçlu olduğunu bildirdiği, Bozma ilamında da belirtildiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 31 inci maddesinde açıklamada yanılma şartları, 6098 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesinde iletmede yanılma hususları düzenlenmiş olup davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebeple yasanın öngördüğü şartları taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                  UYAP Entegrasyonu