WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'ne bildirdiği, bu bildirime rağmen haciz kararı alındığı ve icra müdürlüğü memurlarınca 21.01.2012 günü haciz yapılmak amacıyla borçlunun ikametgahının bulunduğu adrese gelindiği, çilingir marifetiyle kapının açılacağı sırada içeriden bir çocuk sesinin geldiği ve "babam birazdan gelecek" diyerek seslendiği, sanığın adrese geldiği ve yeni taşındığını belirttiği ve içeride bulunan çocuğun da kendisini sanığın oğlu olarak Mehmet Kaya ismiyle tanıttığı ancak icra memurlarınca adreste ... adına düzenlenmiş faturaların ve haciz tarihinden bir gün öncesine ait Mehmet Hilmi Araslı adına karne ve başarı belgesinin bulunduğu ve bunların fotokopilerinin alındığı 21.01.2012 tarihli haciz tutanağının bu bilgiler de içerecek şekilde tutulduğu ve sanığın beyanlarına itibar edilmeyerek haciz işleminin gerçekleştirildiği somut olayda, sanığın icra müdürü görevlilerine kimlik veya kimlik bilgileri konusunda yalan beyanda bulunmadığı, takibe konu dosyanın borçulusunun adresi hususunda icra...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2022 NUMARASI : 2022/285 ESAS - 2022/685 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2015/2826 E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine davalının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, müvekkilinin zarara uğradığını belirterek İİK.89/4 md. uyarınca icra dosyası alacağı ile sınırlı olmak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu aynı talebine ilişkin İstanbul Anadolu 2....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.02.2019 tarihli, 2017/1119 Esas ve 2019/99 Karar sayılı kararı ile icra takibinin devamına dair karar verildiği, ancak söz konusu bu karar ve takip henüz kesinleşmeden, 89/1 haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu haliyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ ve itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmıştır. Haciz isteme hakkı kural olarak alacaklının borçluya karşı başlatmış olduğu takibin kesinleşmesi ile doğar. Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, borçluya karşı kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetine bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir....

      Somut uyuşmazlıkta, şikayete dayanak olan icra takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 18/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 89/1 haciz ihbarnamesinin ise 12/02/2016 tarihinde henüz ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden üçüncü kişiye tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu haliyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ ve itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmıştır. Haciz isteme hakkı kural olarak alacaklının borçluya karşı başlatmış olduğu takibin kesinleşmesi ile doğar. Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, borçluya karşı kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetine bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir....

        Asliye Ceza Mahkemesinin 13.09.2010 tarih ve 2009/194 Esas, 2010/190 karar sayılı ilamı ile hırsızlığa teşebbüs, resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyanda bulunma ve başkasının kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 10.03.2014 tarih ve 2013/7818 esas, 2014/8092 karar sayılı ilamıyla, hükümlü ... hakkında hırsızlığa teşebbüs ve iftira suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin düzeltilerek onanmasına, resmi belgenin düzenlemesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ise, "sanığın gerçekte var olan kardeşi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet I- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Hükümde gösterilmemiş ise de, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının infazda gözetilmesi mümkün görülmüş; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık hakkında kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine...

            Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nun 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

              Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı ve azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanmama nedenleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesine gelince; 5237 sayılı TCK'nın 206/1. maddesinde yer alan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine belge düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği, beyanı alan kamu görevlisinin, beyanın doğruluğunu inceleyip, buna kanaat getirdikten sonra resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise yani, resmi belge sadece kişinin beyanı...

                Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gözlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur. 08.08.2008 tarihli kolluk tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre, hırsızlık suçunun şüphelisi olarak hakkında başlatılan soruşturma kapsamında kendisini mağdur "..." olarak tanıtan sanığın eyleminin TCK.nın 268/1. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı; 21.01.2013 tarihli polis uygulamasında trafikte idari para cezası karar tutanağı düzenlenirken kendisini mağdurun kimlik bilgileri ile tanıtmaktan ibaret eyleminin ise TCK.nın 206 maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı; açıklanan nedenle resmi...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ( değişen suç vasfı sebebiyle kimse hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma) HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde; Anayasa Mahkemesi'nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu